I
Çok kaynamış sular gibiyim
Çok kaynamış sular gibi
Göğsümü boyuna süngülüyorum
Geçiriyorum kendi ömrümden uykular gibi
II
Her zamanki gibi oldu gene
Yalnız kaldığımda kalemlerimle
Testiler konuşmaya başladı, perdeler kımıldadı
Birazdan ölü annem de gelir dolaba süt içmeye
III
Burası kış köşesi, benimdir der ben dururum
Burası Yaz köşesi, bir deliyi vururum
Burası güz köşesi, koklarım dağları
Burası bahar köşesi, kudururum ormanda
IV
Biz Onunla yakın şehirlerde büyüdük
Ben toz toprak içindeydim, o mandolin çalardı
Neriman Öğretmenin çok sesli korosunda
Çocuktum, üzgün olurdum, saçlarım kıvırcıktı
V
Kuşlar savruluyor derken ortalığa
Gülüyor yan odalarda birileri
En yalnız adamıyım Orta Doğu’nun
Tanrım kabul et artık şiirlerimi
VI
Çok yoruldum öyle bir ölümden sonra
Sigara içecek göğsüm azaldı
Bu Paris’in sokakları üzüm gibidir
Acılar bir salkımda yerlerini alıyor
VII
Boğulmak cinsinden bir nesneydi
Çünkü esniyordu kalbim, eskiydi
Bir tren geliyordu pofurdayarak
Tipinin kargalarıyla Ankara bozkırına
VIII
Ömrümüzün çoğu mezarlıkta geçecek
Diye şakalaşan eski arkadaş
Ne yapıyorsun sen Bandırma’da
Ölsek de dinlensek biraz, bana kalırsa
“Ergin Günçe
İZDİHAM