36 saat nöbetlerde, acillerde, COVID-19 çadırlarında cansiperane hizmet veren hekimlerimize
Bu sabah güneş doğdu mu anne
Mevsim hangisi, dün ayın kaçıydı
Bugün günlerden ne
Durun, durun sabırsız takvim yaprakları
Niçin geliyorsunuz böyle üstüme üstüme
Güneşin öpmeyi unuttuğu yüzüm
Soluyor dalında terütaze
Bulutların berrak yüzünde anne
Senin kalbinde olduğu gibi
Bu sabah bir başka hüzün
Sen şimdi karargâhında
Mükellef bir kahvaltı telaşında
Zahmet etme anne yorulma bırak
Ne ekmeğe ihtiyacım var artık ne suya
Ben birazdan ilk sütünle ilk kahvaltımda
Gözlerim inatla kapanıyor anne
Bir dağ çöküyor kapaklarına, ufkum daralıyor
Ah! Belli ki fânîler sahnesinde son rolüm bugün
Yiyecek ekmeğim bitmiş bu yakada, içecek suyum
Henüz açılmış telsiz duvaksız perdem solarak kapanıyor
Erol Yılmaz
İZDİHAM