Site icon İzdiham Dergi

Ertuğrul Yıldırım, Karahindiba

         

Mavinin kollarında uçuşuyor bir beyaz karahindiba;

Rüzgarın ahengine bırakıyor, salıveriyor kendini.

Baharın belki de en narin, en nadide büyüsü karahindiba.

O uçuşurken havada ruhum dağılıyor tomurcuk misali,

kırların yemyeşil basamaklarına.

Büyüleniyorum, kırlangıçlar kadar özgür kalıyorum.

Tomurcuklarını, süzülerek saçıyor karahindiba.

Dağılıyor, dağıtıyor kendini her vuruşla.

İstila ediyor tüm inceliği, bir hışımla kışın mirasını.

Toprağı rahmetine kavuşturuyor,

Soluklanıyor yerkürenin kara bahtlı kara parçası.

Sen karahindiba;

Bir nefesle gökyüzüne dağılan o zarif çiçek,

Nefes oluyorsun insanın son durağına.

Bir ses ver! Sonsuz yurda açılan kapının eşiğinde bekleyenlere.

Menzilini arşınlayamaz kimse.

Dört bir yana savruluyor baharın şafağında karahindiba.

Bir serseri rüzgar parçalıyor gövdesinden fışkıran sesi.

Hayran kalıyorum onun bu yeryüzüne meydan okuyuşuna.

Onca hırçın yelin hoyrat teşebbüsüne rağmen,

Süzülüyor bir kuğu gibi gök denizinde.

Bize haykırıyor karahindiba.

Dağılıp giden tomurcuklarıyla sesleniyor,

Hayatın ve zamanın sayılı solukları arasında.

Dağılıyoruz karahindiba misali her darbede ve

Yaşam tomurcuklarımız kalıyor geride.

İçimiz parçalanıyor her nefeste.

Uyutmuyor beni karahindiba.

Huysuz bir yel alıp gidecek parçacıklarını uzaklara,

Gök kubbeyi yurt bilip salıveriyor kendini cihana.

Ardında ona aşık bir sam yeli kalıyor.

Baharı şaşkına çeviriyor bu sevda.

Yeşil gövdesine bir beyaz gelinlik giyiyor.

Ele avuca gelmiyor karahindiba.

Sessiz sedasız gidiyor bilinmez ufuklara.

Ardından bakakalıyorum yalnızca.

Durmuyor karahindiba.

Çimlerin omuzunda yer vermiyorlar kök salmasına,

Maviyi sarıp sarmalıyor her silkinişte.

Üstüne basıp geçilen bir gövdeden ayrılıyor,

Uzayıp gidiyor cıvıltılar eşliğinde,

Öyle mahzun, öyle diğerkâm.

Hiçbir çiçeği incitmiyor karahindiba.

Yağmur toprağa değmeden

Bir bilinmez yola çıkıyor her bahar, güneşin bünyesinde.

Dünya’nın her köşesine dokunmaya hevesli karahindiba.

Köşe bucak kavuşuyor toprağına nazlı nazlı, nasıl özgür, nasıl memnun.

Onu böyle gördükçe irkiliyorum.

Duyuyor beni biliyorum, benim sadece kendime uzanıyor kollarım karahindiba.

İZDİHAM

Exit mobile version