Sevdiğim, yüreğimde dermansız yâre mi var?
İçimde hiç sönmeyen ateşten pare mi var?
Ölüyorum bitiyorum desem çare mi var?
Şu kör dünyada benden başka biçare mi var?
Çöllerine düştüm, mecnundan farkım kalmadı.
Viran oldu her şeyim, evim barkım kalmadı.
Yıkıldı çocuk gönlüm, bahçem parkım kalmadı.
Felek kırdı dişlimi, sağlam çarkım kalmadı.
Sevda yüklü kervanı satmaya Bağdat gerek.
Ahu zarım duymana derinden imdat gerek
Kurumuş dudağıma leblerinden tat gerek
Sevdamızı yazmaya sağlam bir hattat gerek
Duyduğun feryatlar gaipten gelen ses değil.
Parlayan kıvılcımlar elbette heves değil.
Sana hep dil döküşüm tükenmiş nefes değil.
Beni hapseden sensin göğsümde kafes değil!
Faruk Sarıkavak
İZDİHAM