Fazıl Say, Hayal Kırıklığına Uğradım
Sadece yazıyı okuyun.
Kültür bakanlığı bu yazdıklarımı okur diye ümit ediyorum;
Sosyal medyada tartışılıyor yine, kurumlar küçülecek mi, kapatılacak mı , tüsak mı gelecek tartışmaları…
Yazdıklarımı en azından okusunlar isterim. Fikir olsun…
Kültürler kardeştir.
“Kültür” siyasetin çok üstünde, insanın özü ile ilgili bir güdü, doğu ile batı’nın dost olabileceği ortamdır kültür ve sanat.
Bakın mesela; İran’da orkestralar var.
Katar ve Umman’da opera evleri var, inanılmaz görkemli projeler yapıyorlar.
Lübnan’da nefis klasik müzik festivalleri var.
Suudi Arabistan’da bir piyano festivali başlıyor bu yıl.
Filistin şehirlerinde konservatuvarlar var, Barenboim’in Diwan Orkestrasında çalan Filistinli klasik müzikçiler var.
Mısır’da, Cezayir’de, Fas’da çok enteresan batı müziği oluşumları var.
Azerbeycan’da klasik müzik ve Caz müziği, sadece devletin değil, halkın da en önemsediği müziklerdir.
Ülkemizde de klasik müzik oturmuş bir gelenektir diyebiliriz.
Özel sektör kurumlarının orkestraları (Bilkent, Doğuş, Akbank, Borusan, Olten gibi) Festivaller, Belediye kurumları (Karşıyaka, Beşiktaş, Eskişehir gibi) oluşumlar var. Devletin tüm büyük şehirlerimize yaydığı orkestralar (8-9 Devlet Orkestrası) ve opera bale kurumların var (6 Opera evi).
“Kültür uzlaşmaktır.”
Kurumları küçültmeye veya kısıtlamaya yönelmek, bu kültürlerarası diyaloğa da zarar verir.
Zaten, çok masraf bir şey değil, 80 milyon nüfuslu bir ülkedeki bu bir avuç kurum.
Bence projeler üretilmelidir. Biz nasıl kendi kültürümüzü ve tarihimizi batıya anlatmak istiyorsak, batı da bize anlatsın, bu iki kültür arasında köprüler oluşsun, insanlığa fayda sağlayacak sentezler yapılsın. Türkiye kazançlı çıkar.
Ben bu kurumlarda çalışan meslektaşlarıma genel itibarıyla çok kırgın olduğumu yazmıştım, herkes biliyor bu durumu. Her şeyi devletten beklememeleri gerektiğini, kendi projeleri ile çok iyi şeyler yapabileceklerini söyleyip durduk. Burada yaşadığım hayal kırıklığı şudur, bu dostlarım, ne Fazıl Say programdan çıkarıldığında bir tepki gösterdiler, ne İbrahim Yazıcı ve Filiz Özsoy haksız yere ihraç edildiğinde dayanışma gösterdiler.
Bu durum haliyle toplumda “Varsa yoksa kendileri” gibi anlaşılıyor.
Fazıl Say
İZDİHAM
Türkiye dahil olmak üzere İslam alemi eğitim, bilim, kültür, sanat, spor vb alanlarda çok geride, maalesef; özellikle bilim ve sporda hemen hiç yokuz …
Nobel Ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar “İslam alemi 5 asırdır bilimde yok, maalesef” demişti…
Bilimde yok oluş medreseden felsefe ve mantığın kapı dışarı edilmesi ve ilmiye sınıfının bozulma ve beraberinde beşik ulemalığı ile başlamış ve bugüne kadar gelmiştir.
Felsefe ve mantık “sorgulayarak düşünme”yi öğretir; eğitim, bilim, kültür, sanat ve spor sorgulayarak düşünmenin olduğu yerde gelişir.
Eğitim – öğretimde özel ilgi ve ağırlık verilmesi gereken temel konu; felsefe ve mantık öğretimidir.
Bu alanlar insani gelişimin, bedensel, ruhsal ve akli güzelleşmenin alanlarıdır; lütfen gereken önem verilsin …