Evleri çok yakın olmasına rağmen görüşemeyen iki kardeşin -Günay ve Faruk Sarıkavak- daha sık görüşebilmek için bahane olsun diye, abi Günay Sarıkavak’ın ortaya attığı dergi kurma fikriyle, “Birlikte oturup çay içmenin ve çay içerken de hayat tecrübelerini birbiriyle paylaşmanın hikmetine ve bereketine inanan” birkaç iyi insanın bir araya gelmesiyle kuruldu. Hararet Dergisi 2023 yılında yayın hayatına başladı. Mevsimlik olarak çıkan dergi, temmuz ayında çıkan Yaz sayısıyla 1. yılını tamamladı. Derginin ilk sayısından itibaren onlarca farklı isim dergide yer aldı.
Derginin ortaya çıkış amacı, “edebiyat dünyasındaki boşluğu kapatmak” filan değil. Böyle büyük iddialarımız yok. Sadece geriye güzel bir hatıra bırakmak! Miras niteliğinde bir dergi olmak istiyoruz; arkadaşlarımıza, evlatlarımıza ve torunlarımıza… “Biz iyi bir iş yapmışız,” demek istiyoruz, “kalp kırmamışız, âh almamışız, gönüllere dokunmuşuz,” demek istiyoruz.
Derginin içeriğinde de, milli ve manevi değerlere zarar vermeyecek ve hatta bunları üstün tutacak eserleri ön plana çıkarıyoruz. Türkçenin doğru kullanımına dikkat ediyoruz.
Hararet Dergisinin 4. sayısında;
‘21. Yüzyıl Eşittir Hiç Olmamış Bir Çağ’ isimli şiiriyle Deniz Zeybek,
‘Âhrar’ isimli denemesiyle A. Çağ Kılınç,
‘Ayrılık Üzerine’ isimli şiiriyle Muharrem Kaya,
‘Bir Miktar Kahrı Dünyanın’ isimli şiiriyle Kaan Uzun,
‘Bulanık Tepki’ isimli denemesiyle Rabia Yıldız,
‘Vladimir Nabokov’un‘Cinnet’i: Yaratıcı Tekbenciliğin Uyarıcı Masalı’ isimli tanıtım yazısıyla Turgay Ovalı,
‘Havuçlu Tarçınlı’ isimli öyküsüyle Sudem Metin,
‘Hiç ve Çiçek’ isimli şiiriyle Gülsüm Gülsu,
‘İdam Güncesi’ isimli şiiriyle Züleyha Selçuk,
‘İnsanlığını Yitirenlere Kısa Bir Bakış: Osamu Dazai’ isimli tanıtım yazısıyla Muzaffer Bilsin,
‘Kaos’ isimli öyküsüyle Rabia Parmaksız,
‘Karıştırılan’ isimli şiiriyle Halis Tamkoç,
‘Keş Şükrü’ isimli öyküsüyle Hamza Umutlu,
‘Kuruculara Kurum Gerekmez’ isimli denemesiyle Zekeriya Pala,
‘Kuvveden Fiile’ isimli öyküsüyle Efe Berke Saptar,
‘Mavi Değil Kırmızı’ isimli şiiriyle Neziha Esra Murat,
‘Musa Nasibi’ isimli öyküsüyle Aybüke Sare,
‘Ona Gitti Çocuklar’ isimli şiiriyle Şamil Temiz,
‘İletişim’ isimli denemesiyle Ömer Altıntaş,
‘Sade Leyla’ya’ isimli şiiriyle Sadegül Karaaslan,
‘Sır’ isimli şiiriyle Faruk Sarıkavak,
‘Size Mektup’ isimli şiiriyle Emine Özlem Kır,
‘Şehrin Büyülü Havası’ isimli şiiriyle, Mücahit Danabaş,
‘Şiir Tadında Demli Bir Çay’ isimli denemesiyle Mustafa Uçurum,
‘Tren’ isimli öyküsüyle Yunus Kemal Aydoğan,
‘Yöneticilik Üzerine’ denemesiyle Taşkın Osman Yıldız,
‘Büyük Harf’ isimli denemesiyle Tuğba Karademir,
‘Kim Demiş’ isimli şiiriyle Zaman Yolcu,
‘Bana Bir An Bağışla’ isimli şiiriyle Diasporamm yer alıyor.
Derginin kapak görselleri için ciddi bir ekip çalışması yürütülüyor. Kapağa seçilecek olan görsellerde bir dert arıyoruz. Derdi olan kapaklar yapıyoruz. Ortak sorunlara dokunmak istiyoruz. Bu kadar dertli bir toplumun içinden geldiğimiz için de kapak görsellerini seçmek zor olmuyor. Tek zorluğu dertlerin arasından dert beğenmekten geçiyor.
Kültür-Sanat dünyasında kendimizi hedeflediğimiz herhangi bir yer yok. Kimse rakibimiz ya da düşmanımız değil. Biz, dediğimiz gibi sadece iyi bir şey yapmak istiyoruz ve bu yüzden sadece kendi işimize odaklandık. Bu dergiyi de ömrümüz olduğu müddetçe, “iyi bir iş yapmaktan vazgeçene kadar” sürdürmek istiyoruz. Derdimiz sadece insanlık için iyi bir iş yapmış olmak. Bizi tanıyanlar zaten tanıyor ve niyetimizi de biliyorlar. “Hararet Tv” isimli YouTube kanalımızda da “Sıkıcı Sohbetler” başlığıyla abim Günay Sarıkavak ile birlikte sohbet ediyoruz. Biz programları hazırlarken çok eğleniyoruz. Zaten nasıl insanlar olduğumuzu merak edenler bu videolara bakabilirler. Şimdiye kadar bizi gerek dergi alarak, gerek de kanalımızdaki videoları izleyerek destek olan herkese teşekkür ederiz. Birlikte çay içelim ve birbirimize şiirler okuyalım. Çünkü edebiyat harareti alır.