Hüseyin Atlansoy, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi
I
bir örnek giysili efendileri beklemekten yorgun
fincan gibi turtularının gülümsemesi yani afrikalı
artık kimseler gelmiyor; cezayir yabancı dil kursu
parmaklarını taklatınca kuşları havalanmıyor bella’nın
gece uçuşuna çıkamıyor azizler gece kuşları suskun
sigarasını tüttürüyor mısırlı üstüne ortadoğu’nun
efendi efendi hani kul köle korkutan seni
ki bir balkon çıkmazında güneşi seyrediyor
özgür atılımlarıyla sersefil gece ve zenne
hintyağı akışında boyuneğişini ölümlerin
kızların sevgiliye ortak dudaklarında duman
enişteler toplamı temerküz kampı gözlerinde
bir kraliçe özür dilemeye dili dönmüyor
bütün tarih kulağında küpe
bir hatırlatma tek kulağı küpeli şirpençe
kölemenlerin üstüne arasıra birkaç beyit
II
anlamıyoruz sizi; sizin futbol sahası danslarınız
karşılamaya yetmiyor bir genç kızı
ve o genç kızın kulakmemelerinden
akan saf süt tazeliğinde pıhtılaşmış küpelerini
ana karnında cennetini yaşamış bir delinin
göğsüne bir zafer madalyası gibi iliştirilmesine yetmiyor/
yollar bomboş sürekli uykular mutluluğu
efendi utancından pembeleşmiş kekre gülüşlerde
aslı bilinmeyen fransızca şarkıları dinlemekten yorgun
kekeme gülümsemelerin mahmur yüzü ortadoğu
kesik öksürüklerini saçlarımıza düzensiz
zincirleme darbeleriyle savuruyor
atların terkisine uzanan eyerlerin saltanatında
efendi balkon çıkmazında canalıcı tavrıyla
arapkırması gözlerini kırpıyor ilgilerinin
III
yağmursuz çöllerin oruca niyetli kum taneleri
efendinin kulağına kaçıyor
sonu gelmiş haberi olmayan uykularda
bu sevgiyi orucuna bozmaya mahkûm bir derviş gibi
bitiriyorum
işte boynumuz vurun efendiler, yaşıyoruz
ölü toprağı dökülüyor üstümüzden
bir kumarbaz şansı ile çay içmeye geliyoruz
Hüseyin Atlansoy
İZDİHAM