İbrahim Tekpınar, Otuz Öykü
2 Nisan
Susmayı aşeriyorum
3 Nisan
Anneler ölmesin
4 Nisan
Kırk yıllık eski kitaplığımızı odaya getirdim. Karşısına oturdum neler neler anlatıyor. Alt kısmındaki dolap gibi yere girip saklandığımı hatırlıyorum
5 Nisan
Kuşların konacağı yerlerden başladık baharı karşılamak için ağacı budamaya.
6 Nisan
Üstüne Halillullah sinmiş bakır tepsiyi kalaylattırmaya götürdüm.
7 Nisan
Elinde pembe poşetle muz taşırken onu gördüm. Bakmaya utandım. Tüm gün işten eve giderken geç kaldığında annesi ve babasına rüşvet niyetine bir şeyler almasını düşündüm. Yaşlanan anne babasının çocuklar gibi olmasından yakınırdı.
8 Nisan
Yeni evli çiftin hastalanınca aileyi telaşa veren ilk torunuyla aynı kabinde serumun bitmesi için bekledik .Kadın sürekli raporlar verdi.
9 Nisan
Arnavutluk’taki Romanlar depreme “dünya dans etti” diyormuş. Bizse depremi ceza olarak görüyoruz.
10 Nisan
Sabah Ezanını dinledim. Allah’a koşar gibi camiye koştuğum zamanları özledim. Cami hocasına yaşıyorsa hala “senin yüzünden bir daha bu camiye gelmedim” diyeceğim. Lunaparkın oralara uğrarsam camiye de uğrarım mutlaka.
11 Nisan
Beytülşebap tam bir şiir ismini andırıyor. Şehreküstü de tam bir kenar mahalleye ve edebiyat dergisine yakışan isim. Bir dergi çıkarsam kesinlikle adı Antep’in kenar mahallesinin ismi Şehreküstü olurdu. Böyle isimlerin hikayeleri de güzel.
12 Nisan,
Bilgi dediğiniz şey herkesin arka cebinde bilmiş olmanın anlamı yok. Sadece bilgiyi neye dönüştürdüğünüzün anlamı var. Tecrübenin bile artık akıllı telefon kadar kıymeti var. En iyi esnaf lokantası enter…
13 Nisan
Kelimelerin gücüne ,cümlelerin ebabilliğine inandığım bir gün. Sanki tüm zalimleri baltası elinde hakiki
İbrahim gibi devirecek gibi hissediyorum. Tam Asaf Halet’in İbrahim’i
14 Nisan
Bir çöl bedevisi için deniz “çok çok su”
Okul çok çok bilinmeyen kelime
15 Nisan
Razı olsun diye koliler dağıttık
16 Nisan
Kara Meydan’ın ismi neden kara? Araştır. Arapça kara sevda demekle alakası var mı acaba?
17 Nisan
Sanki harika bir akvaryumun içindeyiz ama denizi özlüyoruz
18 Nisan
Avrupa’da 18 binden fazla sığınmacı çocuk kayıp!
19 Nisan
Bol kavuşmalı, mutlu sonlu Türki filmi gibi şu yanı başımda ki parfüm şişesi.
20 Nisan
İkindiler hep serin ,sabahın sersemliğinden, akşamın yorgunluğundan uzak. Hep hatırlanacak anılar, keşkeler , hep karşılaşma ihtimali ve hep insanın aklının tam arada kaldığını hissettiği anlar.
21 Nisan
Rüya mesaisi başladı.
22 Nisan
Urfa din ticaretinin ve üçkağıtçılığın Slikon Vadisidir.
23 Nisan
Kahrolsun entelektüeller
24 Nisan
Kız çocukları konuşmaya erken başlıyor ve onların hayatı tanımlamak için daha fazla kelimesi oluyor. Erkeklerin kendini anlatamama hemen şiddete başvurma sebebi belki de bu, hayatın devamında da onların daha fazla kelimesi ve tabiri var. Bizim daha az.
25 Nisan
Nörolog Süleyman G. ye kontrole gidip , Ahmet abinin unutkanlığını konuşmalıyım. Unutmak insana verilmiş en büyük lütuf.
26 Nisan
Tam kapanma kararı çıktı. Vaka sayıları yükseldi. Günleri birbirinden ayırmak için ölü sayılarını kullanıyoruz. Bugün vefat sayısı, her gün tablolarla bildiriliyor. Ellerim sürekli alnımda ateşimi istemsizce ölçüyorum. Koku alıp almadığımı kontrol ediyorum. Korona şizofren etti hepimizi.
27 Nisan
Rüya mesaisini yine devam, rüyada tavus kuşu görmek enter
28 Nisan
Bir daha dünyaya gelseydim ya dünya olarak ya da Nietzsche’nin bıyığı olarak gelmek isterdim ya da Hacer’ül Esved. Bir taşsın ve milyonlarca insan etrafında dönüyor, kendi cinslerin arasında farkın belki yok ama milyon tane insan için kutsalsın
29 Nisan
Tam bir sesi dinleyip dinleyip sarılma isteği
30 Nisan
Ben günahkar bir insan mıyım?
1 Mayıs
Kahrolsun sosyal medya vicdanı, kahrolsun storyler.
2 Mayıs
Konuşmak kelimeleri saçmak, içimizdekini öldürmek. Susmak büyük erdem ama büyük yük. Susunca daha kalabalıklaşıyorum. Üç kişiyiz. Aklım, kalbim ve ben. Susunca üçünün mesaisi aynı anda başlıyor.
İbrahim Tekpınar
İZDİHAM