sen şehrin ötesine gidince
kar üstünde nar kırıp
tenhasında kaybolan şairler
izini sürdüler ecnebi şarkılarında
nice ağıtlar derlendi tokmaksız kapılardan
nice eşiklerde üşüdü taşralı çocuklar
sen şehrin ötesine gidince
bereketi tükenip kurudu toprak
göğe yürüdü bütün buhar
tren gözlemekten usanmış kuşlar
sanki bölüşemeyip onca ıssızlığı
sanki göç eylediler yüreklerine
sen şehrin ötesine gidince
cenk yorgunu muhal çeriler
mızraklarını kırıp bileyip kılıçlarını
tıraş ettiler ak saçlarını
hani aşk bizden yayılırdı dedi ensar
hani aşk bu şehrin sebiliydi
İbrahim Yolalan, Türk Dili, 721
İZDİHAM