2 Mart 2025

İsmet Özel, Cep Telefonu Faturaları Kabarık

ile onurkorkmaz

Bir şahıs olarak varlığımı gözümde ve gönlümde canlandırdığımda ortaya çıkan resimde cep telefonunun yerini bulmam imkânsız.

Bir cep telefonumun olmayışına şükrediyor ve gün gelip de cebinde telefon taşıyan insanlardan biri olmak mecburiyeti altında kalacağımdan çok korkuyorum. Öyle ya, kapıların sadece cep telefonu sinyaliyle açılabildiği bir şehirde yaşamak zorunda kalabilirim. Neyse, ufukta şimdilik bu tehlike görünmüyor. Cep telefonu dedikleri aygıtla bir iyelik ilişkisi kurmayı kendi payıma ben bir kişilik meselesi sayıyorum. Bir şahıs olarak varlığımı gözümde ve gönlümde canlandırdığımda ortaya çıkan resimde cep telefonunun yerini bulmam imkânsız. İçimden silinmesin diye özen gösterdiğim gerek estetik, gerekse etik kaygılarım benimle bu elektronik ürün arasında geçimsizlik yaratıyor, topluma intibak alanında hissettiğim garipliğin üstüne tuz biber ekiyor.

Etik kaygılarımın önemli bir kısmını elektronik çağdaki sömürü çarkının deveranının teşkil ettiğini bilhassa belirtmem gerek. Kaygılarımı artıran husus ise böyle bir çarkın döndüğüne dikkatlerin çevrilmeyişi ve hiç olmazsa çarkın dönüş yönü ve hızı hakkında konuşmaktan herkesin (dünya çapında) ısrarla kaçışıdır. Bu görüşüme hemen itiraz edebilir ve itirazınıza dayanak olarak cep telefonu faturalarının kabarıklığından herkesin şikâyet ettiğini gösterebilirsiniz. Eğer böyle diyorsanız ben size ne cevap verebilirim? Benim gibi meseleyi köklerine inerek kavrama endişesi taşıyan birine tehevvüre kapılıp “Beter olun! Cep telefonu alırken bana mı sordunuz?” demek yakışmaz. Daha doğrusu, bu konuda şahsiyetiyle cep telefonu arasında müspet ve hatta menfi hiçbir irtibat kurmayan, kuramayan, kurmak istemeyen bana hiç söz düşmez. Siz en iyisi gidin bu konuyu, hâlâ yaşıyorsa, Roland Barthes”la konuşun. Onu bulamazsanız, Türkiye”de bir şubesi mutlaka vardır.

Atasözü “Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur” demiş. Ben diyorum ki bu atasözü de kınadığı fiili işlemekten başka bir şey yapmıyor. Bir kez varılacak menzili onayladıktan sonra tekerlek kırmayan daha düzgün bir yol önerisinde bulunmanın hem saçma, hem çirkin, hem de ahlâk dışı olduğu görüşündeyim. Cep telefonu faturaları kabarık olmasaydı ve bu aygıtın kullanımı gayet usturuplu hale getirilmiş olsaydı hayatımızın kalitesi yükselmiş mi olacaktı? Hiç de değil. Siz hayatınızın kalitesini cep telefonuyla şu gün gözlemlediğimiz derecede ilişkilendirmişseniz, bu sefaleti bir saadet gibi algılar hale düşmüşseniz size kimin yardım etmesini bekliyorsunuz? Şikâyetleri dile getirmek içinde yaşadığımız düzenin iyi işlemediği, işleyişinde aksaklıklar olduğu, hayatımızdan bu düzenin değil de, bu düzendeki çarpıklıkların sökülüp atılması gerektiği düzeyinde kaldıkça ve böylelikle her şikâyet sadece kuralsız haksızlığın mahkûm edilmesi suretiyle kurala bağlanmış her haksızlığın el üstünde tutulması fikrini pekiştirdikçe insanların birbirleri için bulunacağı temenni kumarbazların birbirlerine sundukları dilekten farklı olmayacaktır: “Şeytanın bol olsun!”


İsmet Özel
İZDİHAM