duyuyor kamçı gibi bu acı acı değil
kılıç değil gürz değil kargı ok ucu değil
düşlüyor yorumunu kimse bulucu değil
kitaplara bakıyor kan geliyor ağzından
sen şiir sanıyorsun kan geliyor ağzından.
Süleyman Çobanoğlu
(İtibar, 37)
Sahurdan sonra uyumuştum birden
Gök yarılmış gibi bir çatırdama
Duyar duymaz kalktım pencere
Açtım salavat getirir oldum içimde heyecan
Sevince benzer bir korku Ya Rabbi
Biz eksiğiz bizi tamamla
Üsküdar’a yıldırımlar isabet etti
Gazze’ye bombalar
Bu Ramazan bir başka Ramazan
Bin dört yüz yirmi küsur Hicri
Hakan Arslanbenzer
(İtibar, 37)
yıldız tarlasıdır
durağın senin
öpmemişti henüz
topuğunu nil
titretti denizi
dudağın senin
Ali Emre
(İtibar, 37)
Ne güzel gülüyor, yardım almadan
Otursan yanına, ağlasan biraz.
İbrahim Tenekeci
(İtibar, 37)
İmkânsız için bir aşı olsa, yerini yadırgayanlar için
Mesela Hint’te ihtilal için, nasılsa aşk uzak hint yakın
Ne var ki gerçek, kehribarda sıkışan böcekler gibi
Görürsün ama dokunamazsın
Furkan Çalışkan
(İtibar, 37)
Sana bir ağrı borçluyumdur her zaman
Hayatta şu da olsaydı dediğin her şey
Üzerinden kırlangıçların cıvlayarak geçtiği
İbaret sanki masallardan
Mustafa Akar
(İtibar, 37)
Baba olunca anlarsın şiir yazarak asla
Anlayamayacağın şeyleri
Sonra şiire dökersin kemiğe değen bıçak
Murat Küçükçifci
(İtibar, 37)
bir mısra yazılır hayat kurtaracak
mahkemelere düşecek bir mısra
otobüs şoförleri ve esnaflar gibi
boş konuşmayarak bir mısra doğrudan
çünkü onlar hep hayata dair ve çıplak hakikatleri
dolandırmadan söyler ve susarlar
huzurda ağır gelecek kadar samimiyetle bir mısra.
Tuba Kaplan
(İtibar, 37)
uygun koşullar oluştuğunda hepinizi üzebilirim
bu her an bu sürmekte olan herhangi bir zamandan
yüzünüzde kurduğunuz modern cumhuriyete inen bir darbedir
bu mısra da bir darbedir – bence bana inanın
Murat Koparan
(İtibar, 37)
yüzüm, bayram armağanı bir anksiyeteye gebe
bozuk bir altıpatlar gibi duruyorum
bakışlarımın karşısında.
aynaları kırıp içinden geçebilirim
buna inandığım oldu ara sıra.
Zeynep Tuğçe Karadağ
(İtibar, 37)
Orada
Son oğlunu kuru ekmekten sofranın
Altına saklayan bir anne,
Türbe evler vardır kitabesiz…
Altı da bir yerin üstü de.
Berat Demirci
(İtibar, 37)
Olsam bir bitsem beni kopardığın yerde
Düşsem dibine yeşil açsam tane tane
İki elinle şu toprağımı yoğursan
Bütün isimler senin evinde dinlenir
Leylâ İpekçi
(İtibar, 37)
Siz ey çocukluğumun düşleri, sizler
Uyuyan birer koalasınız
İsterim ki yürek denizimin Sydney’inde,
Tutunduğunuz dallarda kalasınız
Hüsrev Hatemi
(İtibar, 37)
İkinci eli yoktur sıkı marka şairin
Bak burası kesin
Padişah gözü kadar orijinal ilk eli de
Al külah ver takke çok ütülü kirpi bir dilde
Cevdet Karal
(İtibar, 37)
Fatma Şengil Süzer
İZDİHAM