İzdiham Dergisinde yıllardır bacanak olarak bulunan ve ismini anınca menfaat uman, para isteyen, çay isteyen, yemek isteyen, ekmek isteyen, yer isteyen, yurt isteyen, araba isteyen, motosiklet isteyen, durmadan bir şey isteyen, hiçbir şey bulamayınca gökdelenden aşağı atlamak istemeyen şahıs artık sade bir isim olarak İzdiham’da yer alacak.
On yıldan fazla bir süredir İzdiham’ın içinde bulunan ve derginin ilk sayısında 175 TL para veren (diğerleri kaçmıştı, bir de S. A. borç alarak 50 TL vermişti) ve verdiği 175 TL’yi yüz yetmiş beş bin kez dile getiren, parayı faiziyle isteyen, çeyrek altına çeviren, eğer o yetmezse dolar üzerinden, o da yetmezse euro üzerinden talep eden şahsın isteklerini büyütüp bu zor zamanda her gün, sabah-akşam 25.000 Türk Lirası istemesi ve sosyal medya hesaplarında İzdiham’la ilgili tek bir paylaşım yapmaması üzerine karar almak zorunda kaldık. (İzdiham’da bulunan arkadaşlar İzdiham’dan genelde bahsetmezler.)
Eski bacanakın en büyük özelliklerinden biri de aşırı kötü olması. Aralıksız kötü olma becerisine sahip ama karıncayı incitenleri en yakın zabıta amirliğine şikayet eden şahsın bir kez bile iyilik yapmamasının sebebini ona sorduğumuzda “kredim var bacanak” demesi ise bizi yine şaşkınlığa çevirmeye yetiyor elbette.
Aslında biz onu çok kötü olduğu için sevdik. Aldık, bağrımıza bastık. Evine dönerken ekmek alıp verdik. Bir kız sevmişti, hep birlikte kızı kaçırmak için plan bile yaptık. Ama son anda “benzin çok pahalı, vazgeçelim” dediğinde bile çay ısmarlamaya devam ettik. Yeter ki biraz daha kötü olsun. Öyle hoşumuza gidiyordu ki.
Uzun zamandır kendisi İstanbul’da olmayınca arkasından konuşacaklarımız da bitti. Çünkü ısmarlattığı çayları, hesap ödenirken cebinden çıkarıp masaya bıraktığı 10 kuruşları konuşmaktan bıktık, usandık. Ve en kötüsü şu: Gittiği yerde nasıl kötülükler peşinde olduğuna dair bir fikrimiz oluşmadı. Kendi aramızda defalarca tahminlerde bulunsak da sır vermediği gibi “ser 100 TL’den başlıyor” dedi. Biz hep şaşırdık bu ışıltılı kötülükler karşısında.
Yeni bacanağımız sade bir insan. Adı Furkan Güngör. Aradığında “yemek ısmarlayayım” diye arıyor, İzdiham’da bir sıkıntı olduğunda çözmeye çalışıyor ama karşılığında sorun çözüldü diye çay ısmarlıyor. Ve üstelik onca kötülüğünü anlattığımız halde eski bacanak hakkında hep iyi şeyler söylüyor. O iyi biri diyor.
Artık bizim bir karar verme zamanımız geldi. Biz yeni bacanakla normal bir arkadaşlık ilişkisi yürüteceğiz. Eski bacanak gelince durum değerlendirmesi yapacağız. Eğer eskisi gibi kötü olacaksa ünvanını geri vereceğiz. Ama artık o zaman bile iki bacanak olacak.
İZDİHAM Kolektif Akıl ve Şiir Ltd. Şti.