Karabatak Dergisi 12. sayıdan mısralar
Fatma Şengil Süzer, O mısralar var ya
garsona
“çocukluğuma dönmek istiyorum” sipariş ediyor herkes
herkes naylon kelimelerle konuşmaktan yorgun
herkesin parmak izine bak: “herkes”
Ayşe Sevim
(Karabatak, 12)
Sesimi düşürdüm eski sesimi
İğneyi ilmekten geçirerekten
Bir şarkıya doğru gidecekken tam
Kapadı gökyüzü penceresini
Kim kurtarır şimdi beni bu dertten
Hüseyin Akın
(Karabatak, 12)
cam kutudaki zürafa
uzun. bakma bozkıra
sev.
Şafak Çelik
(Karabatak, 12)
Böyle değilse değil hayatın anlamı ne
Buradan öte her şey kendince bir kabarcık.
Nurettin Durman
(Karabatak, 12)
bak evler kat kat yürüyen valizlerde
soğumakta gamzesi bekleyen bir annenin
böyle parlıyor demek su altında yağmurlar
demek güneşin düşüşü böyle sırt üstü sert
Dursun Güzel
(Karabatak, 12)
dilimin enikonu avaresiyim
saklanıyorum kaç. ve kes kaldır
arala ne varsa günahlarımdan
içeri buyur. ben içerde şikest
toprak kurumadan. taş uyanmadan
Çayan Özvaran
(Karabatak, 12)
nefesleri pes ediyor onca boş kelime tonlarca yük
üstelik bir de korkuyorlar ölmekten
ben koşmayı seviyorum
bütün sevincim bundan
Meryem Kılıç
(Karabatak, 12)
Kıskançlık mı sebep aralarında
Heykel sana benziyor diye
Morarıyor dokundukça ağaç kırmızı
Herkesin kırmızı dediği kırmızıdır muhakkak
Sümeyra Yaman
(Karabatak, 12)
Evimizin ortası kocaman park
Ölülerin gece gölgelendiği
Üç yol ağzında üç zenci
Bir dudakları yerde bende bir dudakları
…
Taş döşemeydi çocukluğum
Gülmedi
Hiç gülmedi güldüğüm taşlar
Kamil Remzi Cin
(Karabatak, 12)
yeni karlar kürüyor kız
daha koyu beyaz uzaklar için
hangi sözü okusak yara bere içinde
berrak bir sis, masal coşturan
….
bir kelime etsek
üşüşecek kuzgunlar da
sesimiz hangi renk
Fuat Eren
(Karabatak, 12)
derin sulara gömün
en çok çırpınan dalgayı
F.Nuriye Torun
(Karabatak, 12)
Fatma Şengil Süzer
İZDİHAM