Lale Müldür, Sarartı
sarartı
sasal siyah inci
sar ma şık
yana eğik ağaçlar
neredeyse birbirimize
yabancıyız artık
burası hep
sarı yaz
dışarda
hep
kasım
patlar
hep bir sarı
gagalı yelkovan
böyle kafamın içinde
limonsu safran
sarı ekran amino asit
bir ağaca gerisin
geriye sonbahar
siluetiyle
giren bir
kız
RNA
mesajcısı
yunusların
kurtardığı
hadi sevgilim
bana bağlan
sonra güneşin
ilk ışınlarını
gözüne alarak
i yi leş
be be become good
become goooooooood
ama şimdi olmaz
şimdi işte hep
böyle kafada
sarı ampul
gözlerde
filtre
cool
cool it
cooling it down
mekanların ortasında
şoksarsıntısarılganyürüyüş
yavaşyavaşyavaşsu sarı sabır
herşey bir Damask gülü için
hareketederkalır
işte
şimdi böyle
sarı beneklerle böyle
sarıbenizlilerle böyle
shakespeare’le böyle
ko kakola içen işçilerle
marlon brando’yla böyle
erkek kardeşimle böyle
kızkardeşim zaten yok
üstelik öylesine
serinkanlıyım ki
bütün
vuruşmalar bitince
seni göreceğim
ama şimdi burası
hep kasım
kafamda hep
yabancı bir dil
dışardan
hep sarı
şarkılar
söyleyerek
geçen SARARTI
turuncu inci
sar ma şık
yana eğik ağaçlar
neredeyse birbirimize
sarartıyız artık
üzünç, sevgilim ya da nane otları
gençken renkli bir cepken sevgilim
çift bıçaklı bir sevinç
unuttum dşye bir şarkı
gençken renkli bir cepken sevgilim
önüne çıkan her ata binme
doğudan gelen kimsesiz tekne
ona hüzün demeyi artık öğrendin
ya da kuzeyden gelen çift bıçaklı sevinç
karıştırma daha fazla bu otları
bak öğle güneşi
şapkanı indir
karıştırma sevgilim daha fazla bu otları
sana hiçbir şey dokunmaz biliyorum
arkanı döner hemen uyursun
sırtında çift bıçaklı bir sevinç
belki balrengisin kusursuzsun
onun için diyorum
karıştırma artık daha fazla bu otları
gençken renkli bir cepken sevgilim
Arizona’ya aşk ve hüzünle
gençken bizon derisi bir şapka sevgilim
adieu mes amours adlı bir şapka
indirdim unuttum diye bir işaret
ardından çift bıçaklı bir kahkaha
boşver sevgilim karıştırma şimdi bunları
gençken sarı bir gömlek sevgilim
bir fularağızda pisiotu
boş arazilerde hızla kullanılan araba
gençken bira gözlerle situasyonist okuma
ve ağız dolusu kusma kusma kusma
kumsallarda slow ve Bee Gees
ve bokgibi genciz genciz genciz
şimdi kuzeyden gelen boş birtekne
gözü alan sarartı
üzünç sevgilim ya da nane otları
sarı çiçektozu sen ve korno
papatya esansısın sen ve nefti
yaprakları yalnızca
ve sepalleri vesaçların
ki içinde ritmik bir hamparsun
limonciyan notası duyulurdu
floransalı bir ressam ve
ışık hızıyla gelirdin ki
ben derhal
turunçgilleri
hazırlardım ve
uzun bir süre
tekrenklibirçiçekörtüsüüzerindekonuşurduk
malta şövalyeleri
arka bahçelere kaçarlardı
sarı çiçek tozusun sen ve korno
menekşeler üzerine uzanırdım
ve sepalleri ve saçların
ki içinde ritmik bir
“O und die Naht, die Nacht”
dolanırdı öyle ve yüreğin
uzun saplı nilüferler gibi
meleksin sen, bırak
ışısın alnın
sonbahar ormanlarıyla
çiçek sularıyla boyanmış
“O und die Nacht, die Nacht”
kayardık
ve altın tozları
serperdik
etrafımıza
shakespeare & co
bana bir hayat çiz banliyöler jülyet’i
siklamen bir kış masalının merkezinden dağılan
kendine bir romeo çizbanliyöler jülyet’i
beyaz blucinli meşin ceketli kremaçilek yürekli
ardında kan izi bırakmayan
bir romeo çiz
herşeyi yeni baştan çizin metropollerin asi özneleri
benim kirazlarım açtı ya siz
gururunuzu koruyun kartal çeteleri
ölçüleri ölçün
herşeyi baştan düşünün metropollerin siyah gülleri
renklerle geliyor heryere rolling stones jülyet’i
benim bir kızkardeşe ihtiyacım var
otoyollar romeo’su ya sen
geceleri uyuyup kalkmadan önce
birisiyle konuşmaya ihtiyacım var
jülyet terasta saçlarını kurutan bir kız şimdi
biraz sonra kapının önüne romeo parkedecek
akşam berlin/jerusalem filmine gidecekler
ya sen, napolyan, benim ahmak sevgilim ?
bölüşülen sıcak somun şarap ve siyah gül eşliğinde
diğeri birine sevdiğini söyleyecek
ya sen, benim hiçbir şeyden anlamayan ahmak sevgilim,
başka semtlerin meleği ya sen ?
and what about you kinky old fool
“that struts and frets his hour upon the stage”
how now, my Romeo!
Lale Müldür
İZDİHAM