ne bir kızarma, ne olma belirtisi,
düzlük boyu ağzı çizgili bir çocuktum
gök idim o zamanlar, leyla dediler sonra
ben, ne söylendiyse ona inandım.
yırtık yelkeni dolmayan ağzım
rüzgarın yönünü hesaplamadan
sessizce iner suya, su uyanmazdı
tek ortalı defterde karşı sayfaya düştüm.
ölmüş sevgilidir yol sadakat ister
kimbilir kalana ne verir, ne alır gidenden
beni bir ölüye ayırdılar. gömleği tersini söyler
ben, ne söylendiyse ona inandım
dizildi önüme “unut” diyen dağlar
sadece özlemdi belki dağın ardındakini
ben bu dağı ya kaldırır başka yere koyarım.
ya toplar eteğimi üzerinden atlarım.
Leyla Çağlı
İZDİHAM