Mehmet Özger’in yeni kitabı “defacto ölümler” Yedi İklim Yayınları’ndan Nisan ayında çıktı. Altmış üç sayfalık kitapta on beş şiir bulunuyor.
Defacto Ölümler için “büyük kırgınlıklar kitabı” dememiz mümkün. Şiirler anıların sayfalarında dolaştırıyor okuyucu. Kâh çocuklukta ilkokul sıralarında ya da anne dizinde kâh gençlik çağında rutubetli yorucu yurt koridorlarında rastlıyoruz şaire. Dostluklar yapay oldukça kırgınlık çoğalıyor.
Çekingen ve Sağlam Duruş
Kimi zaman sesini alçaltır şair sevdiği kızın kırılmasından korkarak. Hassas bir söyleyişe şahit oluruz. Kimi zaman ise zalim düşmanın karşısında kılıcını kuşanan bir savaşçıdır o. Rüzgara dayanıklı kolayca kırılmayan bir kılıç diler ustasından.
Gül ile Tanışma
Usta öykücü Ali Haydar Haksal’a ithaf edilen şiir ise bizi adeta gül ile tanıştırıyor. Bu şiir Haksal’ın dergiciliğini ve bu yolda gösterdiği mücadeleyi anlatması bakımından da önem taşımakta. Nice şair söz meydanına Ali Haksal sayesinde çıkmış nefes bulmuştur. O sebeple “Gülü Bileyleyen Usta” şiirini bir vefa şiiri olarak adlandırabiliriz.
Öksüzlük Teması
Kitapta çok yoğunlaşmamakla birlikte seyredilen bir öksüzlük teması vardır. Anne kelimesinin kıymeti ve bir çocuğun hayatında nasıl yer bulduğu annesizliğin izlerinde gösterir kendisini. Besmele ile yola koyulan bir anne üstelik. Evladına da daima bunu telkin eder.
Pişmanlık
Kitapta pişmanlık unsuruna da yer verilmiş. Mesneviyi denize atmakla büyük günaha giren karakter sonrasında yaşadıklarını anlatıyor pişmanlıkla. Gözleri bundan ayaklarındadır belki de. Belki de geçmişe dönse durduracaktır pek çok hamlesini.
Yormayan Şiirler
Özger’in şiirleri kendisini okutuyor yormadan ilerliyor mısralar. Anlam bütünlüğü de şiiri daha okunur kılıyor.
Hasar Tespit Raporu başta olmak üzere güzel şiirlerin bizi beklediğini söyleyebiliriz.
Okuru bol olsun.
Hatice Çay
İZDİHAM