bir fotoğrafa bakınca saçlarını düzeltenler adına
buradayım.
ismimle lekeliyor nefesimi herkes.
zaman aktıkça değişmeyen ve değillere boğulan her gül
sayılarla değerlendi.
ben her açıdan mağlup sayılırdım
karşınıza geçtiğimde
yaşım aşağı yukarı
bilmem kaç kez düşmüş yere
oradan alıp duvarlara çalınmış
şifa gelmiş, hoş gelmiş
azap olmuş, gitmiş bir kuş
bir fotoğrafa bakınca,
kalbini düzeltenlerin yeriydi ayağımın altı
bir semtle gününü gün eden,
eskilerden bahsederken kitapları deviren
hoşçakallarınızla dağladım, şu son şarklıyı…
yirmi bir yıllık bedenime hak ettiği
yirmi birinci kilidi de vururken,
bu hapishaneyi bir kez daha belliyorum.
sağa sola not düşüyorum.
“yirmi bir yıllık bir hapishanedeyim.”
hayır, Path gibi düşünmüyorum.
balonlar sığmıyor ciğerlerime
arabalar olağanüstü
şiirler dizilere meze…
niye?
Allah’ım biraz konuşabilir miyiz?
kullarınla anlaşamıyoruz da
bir fotoğrafa bakınca mor olan
kuzgunların hakkı için rüyamı veririm!
gülleri güllerle tartacak
kimse yok ki
aaaaaaaaaaa! (bir sesim var benim)
hâlâ yok!
size bir sesten aşağı nasıl düşülür,
onu anlatacağım .
size tam düşecekken tutunduğumuz her neyse,
onun iki kez daha sağlam düşürdüğünü anlatacağım.
siz anlamayacaksınız.
Allah’ım anlamıyorlar
lütfen lütfen lütfen konuşabilir miyiz?
âh meryem’im
âh senâ’m
âh güzel kızlarım koyun başınızı dizime
bitti bu delilik.
Meryem Sena Metin
İZDİHAM