Site icon İzdiham Dergi

Mısralardan Seçmeler

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler
Cemal Süreya

 

Sana büyük bir sır söyleyeceğim
Korkuyorum senden
Aragon 

 

Kansam bir an güzelliğine
Kuşlar gibi serseri ömrün.
 Orhan Veli 

 

karşıdan karşıya geçerken
eli bırakılan çocuklardık
Zafer Ekin Karabay

 

Süslenip bir yangına gideriz seninle
Şeref Bilsel 

 

Ben halkıma bakınca ietete camından
Bir sinek vızılca kıyamet turfanda toplar
Abdussamed Bilgili 

 

kıymeti harbiyem olsa harbiye’ye yazılırdım
bir ihtilal de senin için yapardım
yemin etmiyorum.
Oğuzhan Akay 

 

En arka sırada çift dikişliler, sınavda en öne
İntihara ve denizde nasıl boğulmaya çalışırlar
Ece Ayhan

 

Ben ölümü daha fazla bilirim ölülerden
Tarkovsky 

 

her şey bir kadının ofsaydı anlamaması kadar doğaldır
hiçbir şeyin yeryerinden olduğu eviçlerinde
Aslı Serin

 

cebinden bir selvi çıkardı rüyasından kalma
el değiştirdi bu kez silah, boşlukta hüzün, parlak redingot
hüznün içinden keman sesleri, şiirler ve anneler infilak etti
Erkan Can

 

yalanları yazdım defterime hiç unutmadım
radyasyonu radyo istasyonu sanan Bakanları
Akgün Akova

 

şairleri öldürsek ne iyi olur
sade ve aptal görünürüz belki birazcık
Osman Konuk

 

yaşlıların hepsi tanıdık!
ikinci yağan karı bekliyorum, caddedeki su birikintisinde
Hüseyin Peker

 

nereye gitsem yakışmadım, beni kim aklayacak
ne büyük bir yanılgıyım bu şehrin ortasında
Bülent Parlak

 

Sen benim sevgilimsin, sevsen de, sevmesen de,
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.
Sabahattin Ali 

 

seni düşünmek bir konser başlatır o anda
Hüsrev Hatemi

 

tabi unutulmamalıdır ki nesiller kurtarmak
demiryoluna 180 derecelik acıdan bakmaktır.
Kadir Yanaç

 

içime döndüm yine. seni severek
kullandım çarşı iznimi
Selim Temo

 

odalarda bunca eşya
tanrım nasıl da yoruyorlar evleri
Atakan Yavuz

 

kendi tabutuma omuz vermiş gibiyim.
Beşir Sevim

 

anneler arkaya oturur babalar erken ölür
ama anneler arkaya oturmasa da babalar erken ölmese de olur
Enis Akın

 

gardırop çekmecesine atılmıştı
üstünde uçtuğum sihirli kilim
Fatih Yavuz Çiçek

 

ben bu gece geç gelicem arthur
orhan gencebay’a söyle: yatsın bu dünya
beklemesin beni.”
Merve Burma

 

aşkı en iyi ben tanımlıyorum:
bir sonraki sevgiliye ihanettir aşk bu devirde
Bengi Özsoy

 

Sen dünyanın kenarında oturuyorsun
Ben artık olmayan bir kraterin içinde
Haruki Murakami

 

ölü toprağı dökülüyor üstümüzden
bir kumarbaz şansı ile çay içmeye geliyoruz
Hüseyin Atlansoy

 

oysa yıllar önce iki kadını üst üste sevmiştim
kuyruklarında bileylenmiş jiletler olan
Türker Ayyıldız

 

kadın derin bir devlettir
Riitta Cankoçak

 

korkma sönmez’i okuyordum sahnede gözlerim çakmak
…..
sönmezdim korkmuyordum arife’yi sevmekten artık
Ahmet Murat

 

Sevindim bütün yolların aynı yere gidişine
İdris Ekinci

 

Aslında bembeyaz şeylerden bahsedecektim
Bir güle kırmızı davranmanın hikayesinde kaldım
Seyyidhan Kömürcü

 

Hep omzu boş dönüyorum garlardan, yollardan, okullardan
Görmediğimiz bir konuya rast gelince şaşırmadan.
Murat Özel

 

mola yerlerinde her şey bir liraydı
çay, tuvalet, kalem piller, uyumak için yastık
çünkü her şey hiçkimsenin anlayacağı kadar basittir.
Özgür Ballı

 

Bir hırsıza nasıl davranacağını bilemeyecek kadar iffetli,
Vedat Eğilmez

 

büyük kahvaltı hattında mağrur bir kaybeden
gövdesiyle çekingen bir adamı canlandırıyorum
Salim Nacar

 

Çok şey öğrendim geçen üç yıl boyunca
Balkona yorgun çamaşırlar asmayı
Ki uçlarından çile damlardı.
Didem Madak

 

burada sabah akşam donmuş bir denizi taşlıyoruz
Doğan Ergül

 

Uyur mu o büyük uykuyu yine
İnsan bir daha Allah’ın ellerinde
Cevdet Karal

 

evet düşünülebilir bir yeşilçam’ın ihsan yücesiz de olduğu
hatta bu şiirin bile
ama ben küçükken tekerlemelere aldandım
Rıfat Eroğlu

 

En geç hangi eve varır uzağını tutamayan
Hangi elin artakaldığı hangisinin dağıttığı
Serap Erdoğan

 

cebinde bir akrep dolaşıp durdun şehirde
günde birkaç kez küstün birkaç kez dua ettin
İbrahim Gökburun

 

hâlâ, şehit olmak burda bir memur maaşının adıdır
orda, akrabalar bir kışın namlusunda.
Baran Çaçan

 

barış ile birlikte terk ederken bu mahalle maçını,
arkamda intihar eden bir amokachi bıraktım.
Aras Keser

 

İnsan otuz yaşadığında n’apar? Dili dişi ağrır; dindışı ağrır. Gençlik lekesi çıkmaya başlar
Bünyamin K.

 

Şimdi de bana, yalnız tavşanlar mı küser dağına
Bana ömrün gönlünü alacak sözü getir
Engin Özmen

 

Hangi mahallede imam yok,
Ben orada öleceğim.
Kimse görmesin ne kadar güzel,
Ayaklarım, saçlarım ve her şeyim.
Fazıl Hüsnü Dağlarca

 

Şartsız ve müdanasız bir mütareke imzaladım amma
Kerem ettim sana seni hiç aklımdan çıkarmadım
Hayriye Ünal

 

Ölüler! Hepimiz için yalvarın Allah’a…
Ziya Osman Saba

 

 

 İzdiham

 

 

 

Exit mobile version