Beni bir ısrarın rüzgarı devirdi
yolların bulanık arzına kapılanalım
ağzımın kıvrımında bir ölü delirdi
yanmış paçavralarını savursun kalpağım
rahat vermiyorlar bir nefes kadar
kendimi de bırakıp kuytulara çelenk
bilsem kimin solgun derdiyim böyle
affetmeyeceğim kendimi bilenerenk
dökmediğim dert mi kaldı insan dostlarıma
birinden birine değmiştir yaralarım
-zamanı biraz tedavülde tutmalı-
hangi kanaldan geçecekse bu nehir
hangi susuz damarları çatlatacaksa
ona göre bir mesafe almalı
değil mi ki içinden çürüyen bir ölüymüşüm
insana kırık kanat takılmış ervah-ı ezelde
seraplanmış mutsuzluk mesafesi
anlasam bilmezdim bunca şeyi
kendime kapandım
meğer ne ağır yükmüşüm
-tüm ağırlık biçimlerini biraz unutmalı-
Muaz Yanılmaz
İZDİHAM