bir ayrılık bir bitiş halinde ilk ne atılır bir bavula aceleyle
cengizhan genç (dergâh, sayı 329)
herkesin herkeste kemiksiz
ve kuyusuz bir gülüşü vardır
murat altın (dergâh, sayı 329)
bir acı hazır duruyor titretmek için arşı
selim faruk tokgöz (dergâh, sayı 329)
saçların kara bir şelale gibi
akar arasından parmaklarımın
kollarımı açar beklerim seni
küçülür küçülür birden sığarsın
fatma özkaya (dergâh, sayı 329)
çekip gitmek yakışmaz dolmadan verilen süre
dizmeye devam etmeli yıkılacağını bile bile
fatma zehra murtazaoğlu (dergâh, sayı 329)
evlatları ölürken dağlar çekimser
kalırsa silinsin gökteki imzam!
.
çözdüm sargılarını yara almış ülkemin
.
terk eden okçuların bıraktığı yerdeyim
sadi karademir (dergâh, sayı 329)
sırtları sırtlarında başları birbirlerinin omuzlarında
hınçları birbirlerinin avuçlarında atanlar ancak,
kanları birbirlerinin ayalarına dökülenler ancak,
ayırmaz biri diğerini bir an kendi ölümünden.
yusuf ikbal (dergâh, sayı 329)
Muhammed Palewi
İZDİHAM