yerini bildirmiyor yaşadığı tenhalık
varlığından haberli gibiydi yokluğuyla.
nasıl da benimsemiş nasıl onun fenalık!
örtüsüz bir mevsimi geçmiş yalnızlığıyla
abdul samet atılgan (dergâh, sayı 330)
bugün beni sevdi tanrı
çok ağladım beni andı
gözlerimi kapadım ah
bugün beni bağışladı
fatma özkaya (dergâh, sayı 330)
iyilik garipmiş
sözün çırakları öğrenecek bunu da
ibrahim yolalan (dergâh, sayı 330)
bir treni var herkesin anlaşılmaz, çok eski
nereye gitse, nereye gitsen
uzun tutulur bir aşk hikayesi
evliya çelik (dergâh, sayı 330)
gelgelelim fikret de haksızdı, diyemem; ve öbürleri, kırgın olanlar kendi çağına
insan en çok kendine batıyor gençken ve geçer sanıyor bulununca bir simeranya
.
şimdi sen de bana bak, şimdi dön de bana bak
ve lâ selâmete minel halk ve lâ selâmete minel halk
atakan yavuz (dergâh, sayı 330)
işte oracıkta karşı kıyıda tüm dalgınlığıyla annem
işte oracıkta annemin gözleri ve susuz ortanca
taner Sarıtaş (dergâh, sayı 330)
yüzün şuncacık gergin atlar kadar gergin
kapı artlarında bahtsız abdülaziz öldürülüyor kadar
ufuk aksoy (dergâh, sayı 330)
yüzünüz nasıl da uzak bana kardeşlerim
kaybedilmiş bir yurt gibi arayan toprağını
ümit aktaş (dergâh, sayı 330)
Muhammed Palewi hazırladı. İletişim adresi: muhammedpalewi@gmail.com
İZDİHAM