Japon yazar Haruki Murakami, sessizliğini bozarak ‘okurların derdini dinleyen bir yazar’a dönüştü. Okurlardan gelen soruları cevaplayacağını duyuran yazar için kurulan internet sitesi, geçtiğimiz hafta yayına başladı.
Kitapların ardındaki yazarın nasıl bir dünyadan seslendiği okurda merak uyandırır. Fakat her yazarın, dünyasını açmada cömert olduğu söylenemez. Münzeviliği tercih edenlerin yanı sıra güncelliğini korumak için türlü türlü hamleler yapanlar da yok değil. Edebiyat dünyasının son günlerde bu konuda etraflıca konuştuğu yeni isim ise Haruki Murakami oldu. Renksiz Tasaki’nin Hac Yolculuğu adlı son romanı için geçtiğimiz aylarda yapılan ‘pazarlama çılgınlığı’ büyük eleştiriler alsa da köşesinde sessiz sedasız eserlerini yazan ve kitapları milyonlarca satan Murakami’nin alışkanlığını değiştirerek, ‘her fırsatta görünmek isteyen yazarlar’ sınıfına dâhil olması okurları şaşırttı.
Önceleri, münzevilikleriyle nam salan Salinger ve Pynchon gibi yazarların yanına rahatlıkla kondurulabilecek bir yazar iken, kabuğundan çıkan Murakami, son ‘proje’si ile okurlardan gelen soruları cevaplandırarak, dert dinleyen yazar konumuna dönüştü. Murakami’nin bu tutumu bir yazarın okuruyla olan mesafesini gündeme taşırken, internet çağında münzevi yazar olmanın zorluğunu akla getirdi. Bir anda, görünür bir yazar olmak isteyen Murakami, yayıncısına “Okurlarımla iletişim kurmak istiyorum, çok uzun zaman oldu.” önerisinde bulununca, yazarın yayıncısı, Murakami San No Tokoro (Murakami’nin Yeri) adıyla bir site (www.welluneednt.com) kurmaya karar verir. 15 Ocak’tan itibaren dünyanın dört bir yanından okurların sorularını almaya başlayan yazar, yayıncısının kurduğu internet sitesinden iletişime geçmeye başladı.
HAKKIMDAKİ KÜÇÜK SIRLAR RAHATSIZ EDEBİLİR
Murakami okurlarının merak ettiği konular arasında dikkat çeken sorular var. 51 yaşındaki bir doktorun Murakami ile bir gün geçirme isteğine yazar, ‘hayal kırıklığına uğrayabileceği’ uyarısında bulunarak şöyle cevap vermiş: “Hayatım hakkında küçük sırlar var, onları görmek size rahatsızlık verebilir.” Bir başka okurun küresel bir sorun haline gelen “nefret söylemi” konusunda kendisinin ne düşündüğü sorusuna ise, “Yazar olarak nefret söylemine karşı çok az maruz kalıyorum, fakat buna karşı dışarıda gittikçe yükselen bu sese karşı bir şey yapmak zorundayız. İnsanları, farklılıkları sebebiyle hedefe oturtmak doğru değil.” cevabını vermiş. Yazarın Haşlanmış Harikalar Diyarı ve Dünyanın Sonu adlı meşhur romanını yeniden yazmış olsaydı neler değiştireceğini soran okura cevabı ise manidar: “Yapabileceğimin en iyisini yaptım.”
Murakami’nin okurlardan gelen soruları cevapladığı site şimdilik Japonca. Şimdiden sitedeki soru ve cevapları İngilizceye çeviren birçok blog var. Yayınevi de dünyanın dört bir yanından soruları derleyerek yazara ileteceğini açıkladı. 2003’te 18 yıl aradan sonra ilk kez halkın karşısına çıkan Murakami, çekilen kuranın sonucunda 500 ‘talihli’ ile görüşmüştü. En son 2006’da internet ortamında okurlarının sorularını yanıtlayan Murakami’nin bu hali Borges’in şu sözlerini anımsatıyor: “Zaman geçtikçe iyi ya da kötü düşüncenizi açıkça ifade etmek istiyorsunuz çünkü bu düşüncenizi hissinizi veya o ruh halinizi okurla paylaşmak istiyorsunuz.”
Bir tarafta kendi yazı dünyasında okuru mutlu edecek kitaplar yazma hayalini kurarak eserler üreten ve onu okurla buluşturduktan sonra kenara çekilip hayatına devam eden yazar, öte tarafta tüm ilginin üzerinde toplanması için çeşitli yollar deneyen yazar… “Yazarın tek sorumluluğu sanatına mı, yoksa okuruna karşı mı?” sorusu zorlu bir alana davet ederken, edebiyat dünyasının bu her iki türden yazara aşina olduğu açık.
Musa İğrek
İZDİHAM