Mustafa Akar, Şaşırtıcı Sorulara Cevap Verdi

Mustafa Akar, 1979 yılında Giresun’da dünyaya geldi. Şiirleri Milliyet Sanat, Yansıma, Dergah, Kırklar, İtibar gibi dergilerde yayınlandı. Çok genç yaşta başladığı şiir hayatına birçok kitap sığdırdı. Halen İstanbul Çengelköy’de yaşıyor. Akar’ın ikiz erkek çocukları var ve çocuk bezi parası yüzünden için ara ara bunalıma girdiği biliniyor.

Son şiir kitabı Berhayat, Profil Yayınları’ından çıktı.

İzdiham: Size dünyanın en zor sorusunu sormak istiyoruz: Nasılsınız?

Mustafa Akar: İyiyim Allah’a şükür. Gitgide daha da iyi oluyorum. Allah yeter ki istikametten ayırmasın.

İzdiham: Daha önce hiç hayatın anlamını aradığınız oldu mu?

Mustafa Akar: Hiç öyle bir işe kalkışmadım.

İzdiham: Birinci önceliğiniz okumak mıdır, yoksa yazmak mı?

Mustafa Akar: Okumak çocukluğumdan beridir bırakmadığım tek eylem. Böyle deyince gündüz gece kitap okuyan biri olduğum düşünülmesin. Sadece çok uzun süredir okuduğum için iyi bir yekûn tutar kişisel okuma tarihim. Ben aslında az kitap okurum ve çok çok seçerek okurum. Bir kitap beni başka bir kitaba götürür genelde. Bir de külliyat okumayı severim. Bir yazarı tutmuşsam onun bütün eserlerini okumadan rahat edemem. Günde 50 sayfa okurum ve bu rejimimi hiç aksatmam.

İzdiham: Yazmasaydım yaşayamazdım diyenlerden misiniz?

Mustafa Akar: Olur mu öyle şey? O söz tam bir numara. Belki Sait Faik’te bir anlamı vardı ama benim için bir anlamı yok. Yazmasaydım da tabii ki yaşardım.

İzdiham: Kıskandığınız bir yazar var mı?

Mustafa Akar: Aksine ben yazarları kıskanmam, sadece ölçündüğüm yazarlar vardır. Onları da tekrar tekrar okurum.

İzdiham: Nerede ölmek isterdiniz?

Mustafa Akar: Kaderimde ne yazıyorsa o, gerisini bilsem ne olacak bilmesem ne.

İzdiham: Mottolara inanır mısınız?

Mustafa Akar: Hiç inanmam. O anlamda düz birisiyimdir.

İzdiham: Sizden belediye başkanı olur mu?

Mustafa Akar: Herhalde olmazdı. Yol kaldırım işlerinden pek anlamam. Her yere çocuk parkı yapardım.

İzdiham: Herhangi bir şeyden nefret ediyor musunuz?

Mustafa Akar: Samimiyetsizlikten ve başkalarına karşı numaraları olan insanlardan bazen. Haricinde öyle bavulu nefretle dolu bir insan değilim.

İzdiham: Yalnızlığı sever misiniz?

Mustafa Akar: Çok hem de çok severim ama bir süre sonra ondan da sıkılırdım herhalde.

İzdiham: Kalemlerle aranız nasıldır?

Mustafa Akar: Çok iyidir. Dolmakalemleri, her şeyden önce 80 öncesi üretilmiş olan kalemleri severim. Hayattaki tek tutkumdur desek yeri. Başka bir nesneye öyle bağlı ya da bağımlı değilim. Bir kalemle boş bir sayfaya saatlerce anlamsız bir sürü kelime yazar ve bundan da memnun olurum.

İzdiham: Dünyanın rengi hangisidir?

Mustafa Akar: Bilmem. Maviyi severim, mavi olmasını isterdim.

İzdiham: Eğer bir şeyden vazgeçmek isteseydiniz, bu ne olurdu?

Mustafa Akar: Keşke nefsimden vazgeçebilseydim.

İzdiham: Dinlediğinizde sizi bir duvarın dibine çökertebilecek olan türkü hangisidir?

Mustafa Akar: Dönem dönem değişiyor. Şu sıralar mesela “Evlerinin Önü Mersin”i çok seviyorum.

İzdiham: Uzun bir yolculuğa çıksaydınız yanınıza hangi kitabı alırdınız?

Mustafa Akar: Kitap değil de defter alırım. Uzun yol insanın kendini okuması için bulunmaz fırsattır. Ve tabii yazması için de.

İzdiham: İnsanlara yol göstermek mümkün müdür?

Mustafa Akar: Eskiden insan yetiştirmekten bahsedilirdi. Sevememiştim “insan yetiştirmek” fikrini. Evet, bir insana yalnızca başka bir insan yol gösterebilir. Mesele o insanı bulabilmektir.

İzdiham: Hiç kaybolmak istediniz mi?

Mustafa Akar: Çok istedim. Hatta daha önce gitmediğim bir şehrin sokaklarında kaybolmak fikri öteden beri çok hoşuma gidiyor.

İzdiham: Kahrolsun diyebileceğiniz bir şey var mı?

Mustafa Akar: Müslümanlara karşı hesapları olan tüm gaddarlar kahrolsun.

İzdiham: Mutlu olmak için en çok neye ihtiyacımız var?

Mustafa Akar: Mutlu olmam için oğullarımı görmem yeterli.

İzdiham: Arzu ettiğiniz bir hayat yaşıyor musunuz?

Mustafa Akar: Allah’ın dediği olur. Çok şükür yaşadığım mutluluklar, başıma gelen belalardan daha fazladır. Bir insan Allah’tan başka ne ister?

İZDİHAM