Türkiye Yazarlar Birliği’nin (TYB) Kültür Sohbetleri kapsamında yazar Mustafa Kutlu, “Kalbin Sesi ile Toprağa Dönüş” başlıklı etkinlikte konuştu.
TYB Genel Başkan Yardımcısı Tarkan Zengin’in moderatörlüğünü üstlendiği etkinlik, TYB’nin Youtube kanalından canlı yayınlandı.
Kutlu, hayatı boyunca kitaplardan çok insanlarla bir arada bulunduğunu belirterek, “Dünyanın gidişatı bir çizgi üzerinde cereyan etti. Sermaye temerküzünden sanayi devrimine, endüstriden teknolojiye, dijitalden bilgi çağına dediğimiz bu yürüyüş bütün dünyaya cebren ve hileyle kabul ettirildi. Kapitalizm, kan ve gözyaşı üzerine kurulmuş bir hakimiyettir.” dedi.
Toprağa dönüşü modernizmin dayatmalarından kurtulma olarak tanımlayan usta yazar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Birilerin bu itirazı kabul etmeyen çizginin dışında bir şey söylemesi lazım geliyor. Müslüman camiada İslam medeniyetinin yeniden inşa ve ihyası temennisi var. Peki teklifiniz nedir? Hangi zeminde tartışacağız? Ben en azından bir teklif olarak bu ütopyayı toprak üzerine deneriz ya da fikir üretiriz diye bir kıvılcım olsun istedim. Ben kitabımı yazarken kendime rehber olarak Elmalılı Hamdi Yazır, İsmail Kara, Süleyman Seyfi Öğün ve Nurettin Topçu’nun çok yardımlarını aldım.”
“Küresel sistem ekonomiyi ahlakın önüne geçirdi”
Küresel sistemin ekonomiyi ahlakın önüne geçirdiğine dikkati çeken Kutlu, her şeyin ekonomi üzerinden algılanmasından rahatsız olduğunu, ahlakın öncülenmesi gerektiğini savunduğunu söyledi.
Usta yazar, kapitalizm ve modernizmi eleştirilerinin sadece ekonomi üzerinden olmaması gerektiğine işaret ederek, şunları ifade etti:
“O ekonomiyi kuvveden fiile çıkaracak bir yönetim, siyaset felsefesi, iktidar, onun dayandığı bir hukuk, ahlak, eğitim ve sanat bir bütün halinde ele alınması gerekir. Sadece iktisat ve ekonomiyle olmuyor. Vazettiğiniz düşüncenin bir bütün olarak ele alınması gerekiyor. Dolayısıyla bu beni aşan büyük bir iş. Kapitalizm denilen şey basite alınacak bir şey değil. 300 sene fikriyat, 200 sene uygulamayla 500 senede vücut buldu. Sayarsanız bunların filozofları 500’ü geçer. Ayrıca sanayi devriminin sonunda kurulan siyasi ve içtimai düzenin kendi propagandasını yapması için çok sayıda kurum ve kuruluşu var. Dolayısıyla bu fikri eleştirmek ve bunun karşısında durmak ancak iman gücüyle olur.”
Kutlu, mevcut küresel düzendeki işleyişin insanı, toprağı, havayı ve suyu tükettiğini vurgularak, “Hiçbir güç bunları yoldan çeviremez çünkü bu çıkmazdan çıkamazlar. Bu çıkmazdan çıkacak olanlar ancak amentüye inananlardır. Onlar da ancak menkıbelerle bu yola çıkabilirler. ‘Bağdat’ın kapısını Genç Osman açtı, kelle koltukta üç gün savaştı’ menkıbesine dudak bükenler bu işi yapamaz. Buna dudak bükmeyecek kafalara ihtiyaç var.” şeklinde konuştu.
Yaklaşık 1,5 saat süren etkinliğin sonunda yazar, izleyicilerin gönderdiği soruları cevapladı.
İZDİHAM