Olsaydı eğer!
Sorgulamazdım,
Ruhuma giydirilen deli gömleğini.
Yargılamazdım mesela söylenenleri,
Susardım,
Susmadım.
Ağlamazdım mesela!
Siyaset biliminin eseri olan,
Sahil kenarlarında ki çocuk cesetlerine.
Kahrolsun bir şeyler diyip otururdum.
Ama oturmadım,
Ağladım.
Çok konuşurdum mesela
Gündelik telaşlar hakkında.
Satılan oyuncuları yorumlar,
Yolda geçenlere laf atar,
Bir saniye sonrasına
Garantim olmayan bu yaşam hakkında,
Yüz yıllık planlar yapardım.
Ama konuşmadım,
Plan yapmadım,
Sustum.
Takardım boynuma verilen etiketleri
Çekilirdim kenara, ahkam keserdim dünyaya,
Ne söylendiyse biat ederdim.
Ama takmadım.
Çekilmedim kenara, ahkam kesmedim dünyaya.
Biat etmedim,
Yapacak bir şey yok diyenlere.
Benden adam olmaz!
Olsaydı eğer,
Seni sevdiğimi ispatlamak için
Adını dağlara yazardım,
Artistik ölümlere kucak açarak.
Zorla beni sevmeni isterdim.
Ama ispatlamadım, istemedim.
Adını dağlara yazmadım,
Seni görünce yıldızları kıskandıran
Parlaklığa sahip gözlerimi gör istedim.
Olmadı.
Hayretler içinde bakmazdım dünyaya.
Her gün yanından geçtiğim çöpçüyü fark etmezdim.
Kedilere, köpeklere selam vermezdim.
Bulutları görünce sarhoş olmazdım.
Ama hayretle baktım bu dünyaya,
Şaşırıp kaldım olduğum yerde.
Fark ettim, selam verdim,
Sarhoş oldum.
Çok uyurdum,
Sabahı olmayan gecelerde.
Hiç aksatmazdım verilen mahalli görevlerimi.
Çok güler ve çok fazla rol yapardım sevilmek için.
Ama uyumadım.
Hep aksattım görevlerimi.
Az güldüm ve rol yapmadım.
Muzaffer Bilsin
İZDİHAM