yontusal bir dinginlikle sıralarım
sözcüklerimi vasat bir yere
bu duyumlanmaz imgeleme –
taşkınlıktan ırak mı ırak
ah! ya benim ele geçirilemez coşkularım
varolamamış henüz
biçimleyemediğim
neredesiniz siz ey bilinçsizliğin bilinçleri
varılamaz yengisinden sonra
ulaşılır esriklik alanları?
bir uçuş diliyorum salt kanat
gökyüzünün üçgen bir köşesinde,
bir tozlaşma… miriabilis bir jalapa’da
görsün her gözenek ait bana
süresiz dolun ve sonsuz bir ay
patlaması tüm içkinliğimde
bildiğimi biliyorum çemberimi
yarıçapları oturtsam bir kez özeğe –
ve eğretilikten arınmış parçacıkların
uyumsuz hiçbir üstüstelenişi düşünülemez
bu uyumlar el açıklığıyla ulaşacak hep
çembere…
kuşkusuz mu?
Nilgün Marmara
İzdiham