Onur Bayrak, Bak Buradayım Baba
burada
her dünyanın en ucunda
zayıf bir tiksintiyim
kalkıp gitsem bile
bir serüven yok ki
bağrına
içli bir sessizlikle bassın beni
burada
yasal kötülükler
kavrarken her şeyin iç yüzünü
bu pisliğe bu pislİkle gömülmek
sonra beyaza boyanmış bir mezarda
nasıl duruyorsan öyle durmak baba
uzun otlar yanık otlar
bir hayat borçlu
cesedinden çıkan kokuyu
biraz aşağıda
kırmızı boyalı dudaklar
ve parfüm kokularıyla
beslenen hormonlar da var
hiç bilmeyeceksin tüm bunların bana
nasıl da ağır bir üzgünlük verdiğini
burada
disiplinli bir hırsızın kafasıyla
dünyanın güzellikleri için çarpışanlar
o kadar nazikler ki
her şeyi unuturlar ve her şeyi hatırlarlar
bilmezler ne de dokunaklıdır
dünyanın karanlık bir yerinde
yangından sonra
koca ormandan geriye kalan
tek ve cılız ağacın
içine kapanması
burada
her sabah kalktığım yanlış anlaşılmanın
bomboş kalmış içimde nasıl uğuldadığını
mantığın acımasızlığını, gelişmenin çöplüğünü
ve hayattaki tek başarımın
neden
herkesten gizlenmek olduğunu
istesem de anlatamam sana
istila edilmiş anlam
ve ömür boyu karşılıklı çıkardığımız seslerle
burada
büyülü şeyler yapmayı amaçlayıp da
bir boşluktan dönersen
ya da
güneşin hiç değmediği
bir uçurumun dibinde yaşayan ve ölen
kokusunu almak için
kimsenin riske girmeyeceği bir çiçek olursan
ateşi hiç düşmeyen bir acı veriyor
başına gelen felakete bağımlı kaldığını bilmek
burada
ben varım baba
kasıklarından çıkan kederli damla
oğlun
söyleyecek sözler var ama söyleyemezsin
insanın bakmaması gereken bir derinliği
gördüğümü ve
bana ne olduysa o olduğunu
düşünmeni isterdim
gözlerim yaşlarla dolduğunda
bende bir parıltı gör isterdim
ama
bu sığ melodramda
“akıp gidiyor” denilen hayatın
hiçbir yerine sığmayan odamda
somut ve iğrenç ve bayat ömrümü
sürdürüyorum
Şairi Öldürdüler, İzdiham Yayınları 2014
İZDİHAM