Onur Bayrak, Bugün Çıkageldim
şiire dönmek için ne tuhaf bir bahane
sana dönmek için uydurduğum bu bahane
“kabul eder misin” diye sormak istemiyorum
sen daha iyi biliyorsun bir cevap kalmadığını
kalınacak memleket göçülecek yurt olmadığını
vaktin alçak sınırlarına mahkûm edilenlerin
içlerindeki umutsuz çağda ha bire sallandıklarını
“açık konuşabilir miyim” diye sormak istemiyorum
beni bıraktığın bu yerde çok mutsuzum
sana karşı dürüst oldum işte yukarıdaki dizede
sana karşı dürüst olmak mümkün değildir bilsem de
hafızamda açılmış yaralar ve zehirli geleceğimle
kabul et beni çok korkuyorum
senin çağırmanı bekleseydim
bana olanları şiire dönüştürmemek için kendimi zor tutarak
bakmanın ve görmenin tuhaf
hep istenmeyen yerden görülmenin şiddetli acısıyla
bekleseydim senin çağırmanı
tüm istisnaları yok eden bir adanmışlıkla
içinde dolaşarak hiç yazılmayacak bir tarihin
herkesi iptal eden içimdeki noksanlığı duyarak
bekleseydim
biliyorum dokunmayacaktın
hep söyleyecek bir sözüm var sandıran tükenişime
bana şiir verdin bana hayat verdin bana keder verdin
bana göğsünde sızlayıp durduğum duman rengi bir kader
verdin
bana oyulacak bir kalp iyiliği silip giden bir karanlık verdin
her şeyin sonunda sana kavuşmak yoktu aklımda
o kadar yalnız kaldım ki bir halkın arasında
beni sana döndürüp gidecek bir yol verdin
bir yola çıkıyorum sonunda bir yol daha
bir söz veriyorum sonunda verilmiş bir söz olmamaya
Onur Bayrak, Buhranname
İZDİHAM