Özlem Doğan’ın ikinci romanı Çelişki Çağrı Yayınları’ndan çıktı.
Osmanlı padişahı Abdulmecit Han’ın yoksul bir kıza aşkını anlattığı romanından sonra, bu kez karşımıza günümüze ait bir konu romanıyla çıkan Özlem Doğan’ın romanı gerçek bir çelişkiyi dile getiriyor.
Gerek Türk, gerekse dünya edebiyatında sık sık dile getirilen kavuşulması mümkün olmayan aşk teması romanın konusunu oluşturuyor. Bu her zaman ilgi uyandıran, okuyucusuna ya da izleyicisine merak duygusu veren yolu tamamen çetrefilli aşklar dünyanın sonuna kadar devam edecek gibi gözüküyor. Floransa’da doğan İtalyan yazar Dante Alighieri, “İlahi Komedya” eseriyle karşılıksız aşkı Beatrice’yi ölümsüzleştirmiş, Romalı komutan Antonius ile Klopatra kavuşamayacaklarını anlayınca intihar etmiş, Leyla ile Mecnun, Voltaireve Emilie du Chatelet, Tristan ve Isolde, Babil İmparatorluğu’nda Pyramus ve Thisbe de karşılıksız sevmelerden ya da yaşadıkları çelişkilerden nasibini almış kahramanlar.
Günümüzde bu tür ilişkiler miadını doldurmuş gibi gözükse de edebiyat veya sanatın başka dallarının buna izin vermeyeceği yazılan eserlerden belli oluyor. Son zamanlarda çıkan bazı romanlarda bu konular işlense de Özlem Doğan’ın Çelişki’si tam da yaşadığımız döneme ait bir eser.
Hikâye 2008 deki anayasa değişikliği ile bazı üniversitelerdeki türban yasağının kalkmasıyla başlıyor. Babası gizli bir örgüt mensubu, annesi irtica ile mücadele derneği başkanı olan tanınmış bir ailenin oğlu Yiğit’le, son derece radikal çizgilere sahip dindar bir ailenin türbanlı kızı Liva’nın aşk hikâyesini konu ediyor.
Tüm yaftalamalara, kınamalara ve ideolojilerine rağmen aşklarına sahip çıkan iki sevdalının serüveni Çelişki.
Kitap sürükleyiciliğini yer yer kaybetse de konusunun çekiciliği nedeniyle sonuna kadar okutuyor. Oldukça yalın bir dil kullanılan romanda Yiğit’in gözü pekliği, inatçılığı, kararlı davranışları ne kadar etkileyici duruyorsa ailesinin direnmesi de o kadar kötü duruyor üzerlerinde. Liva ise yine mağdur, hem fakültede hem aşkında.
İzdiham