Feyzi Baran, Yağmurdan Kardan Adam Yağmak
Feyzi Baran bir aşka dokundu. “Her şey ne garip, ne kolay, ne suçlu Bir dinamit patlayacağından şüphelenir” Küçük kız çocuklarının hikâyesi bu. Yanakları al […]
Feyzi Baran bir aşka dokundu. “Her şey ne garip, ne kolay, ne suçlu Bir dinamit patlayacağından şüphelenir” Küçük kız çocuklarının hikâyesi bu. Yanakları al […]
Mektup yanar pervane döner.. sen nasılsın Gönlümden bir yol geçer.. sen nasılsın Sonra kapı açılır, açan korkar, vıy der kaçar Bu kül bahçesinde sakin bir […]
Artık bu gizemli bahçelerde dolaşan ayaklar benim değil billah değil, bilmem kimin Sizin mağrur bakışlarınıza yaslanmış Gözler benim değil billah değil Yeryüzünde ilk defa söylenen […]
Siyahlar bile habersizken peygamberden Yağmurun ezdiği karınca günahsızken Tanzim edilmiş köprülerden geç Geri dönüyor ölenler alışamazsın sen En iyi sen yetiştir gökyüzünü yoksa ağlarsın Sen […]
“Çoktan seçmeli bir yenilgiydi başladıklarımız” Başka şey bilmez misiniz? Bütün gemiler mi yandı denizlerin yokluğunda lütfen Bütün şehirler mi uzak buraya? Hiç çıkamaz mı insan, […]
Geceye bir içleniş benimkisi En basit olan, en klişe Ve dimağlarda bayağılaşmış, pörsük Kınına bir türlü sokulamayan, bir nevi Basit düşünürsem çıldıracağım Kafamı karıştıran düzen […]
Üniversite öğrencileri neden çok ekmek yer? Cevabı bu yazıda değil. Topolojiden çekenlere… ÖN SÖZ: Topolojiden geçtiğiniz zaman öyle derin bir nefes alırsınız ki; kaburga kaslarınız […]
Bir tür hazza denk düşen, hayatta kalmaktan duyulan tatmin, tehlikeli ve doyurulamaz bir tutku halini alabilir. Bir tür hazza denk düşen, hayatta kalmaktan duyulan tatmin, […]
sarı türküler biriktirdim ağzımın kenarında buğdayın hasadından sana da pay biçtim paylaştıkça çoğalmak için anadolu kokan yüzünün her kıvrımında başımı eğdiğim yerde vatan oluşun bağlıyor […]
Gecenin bir yarısıydı Birin ikinci yarısı gibi gitti Arkasından bakmaya fırsat vermeden Gitmek sözcüğünün anlamını düşünürken üstelik Gidişin de güzeldi sevgili Ben ikisini de sevdim. […]
Yirmi üçümden gün aldım yirminci yüzyılın son çeyreğinden biraz yıl “kaldırımlar” gibi bir şiir yazmam için çok az zamanım var -ya hiç yok- şair olmam […]
Deryalar içinde başıboş yüzen dertler gibiyim. hülyalar peşinde koşuyorum. ama dert çalışmam lazım… çalışmam söylenen onlarca ders ve öğrenmeden “başarılı, başarısız” diye yaftalandığım bir sistemle […]
tarihi olaylar o günün şartlarına göre değerlendirilirmiş sevgilim seni sevmem tarihi bir olaydır, bir gün beni sevmen gerekebilir gereklilik kipinin olumlusunu kullan istersen, olumsuzundan güzeldir. […]
Denizin en az yeri bir köpüğü başlatıyor Yürüyorum kumların çakılların yanı sıra Yüreğimde bir sancı keskin bir akasya kokusundan Avuçlarımda bir yanma Büyüyen bir ürpertiyim […]
Dönelim Döndürsün bizi Kalbin akıp giden bulutlara benzeyen sesi Yağmursuz bir yağmura açılmış kapılardan Ve akılda kalan bir yokuştan Ve yalnız çocuklara özgü o sonsuz […]
Bu gemi ne zamandır burada Çoktan boşaltmış yükünü Gece de olmuş, rıhtım da bomboş Mavi bir suyun düşünü uyutur bir tayfa Arkada, güvertede Ah, neresinden […]
Tapınırken bulduk kendimizi O sonsuz geceye Gece mi, değil mi, bir gece hayaleti mi belki Dolaştı durdu bizimle Bütün gün dolaştı durdu ve Sindi Büyülenmekten […]
Burada herkes kırk yaşında. işte şu yağmurlar, işte şu balkon, işte ben işte şu begonya, işte yalnızlık işte su damlacıkları, alnımda kollarımda işte yok oluşumdan […]
Soruyordun İlkyaz işte Uyanıp bir bahçeyi dinliyoruz Tenhalık böyle Dallar mı kırılmış, sarmaşıklar mı toz içinde Beklesem hemen gelecek olduğun Tam öyle olduğun Oysa hep […]
İçinden doğru sevdim seni Bakışlarından doğru sevdim de Ağzındaki ıslaklığın buğusundan Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de Beni sevdiğin gibi sevdim seni Kar bırakılmış karanlığından. […]
Ben bu kadar değilim Kışlada ölü bir zaman Bir güzel at durdukça gider Gittikçe döner bir bir güzel at durdukça Askerim, benim ağzım kuşlardan. Güneşi […]
Gerçekte duymadığım sesler bitti Öğleye doğru bir gök gürültüsü yalnız Karıştırdı ortalığı bir süre Gök akıttı bir parça yağmurunu Ve deniz kuşları umutsuz Arıyorken kokularını […]
I Evlerin saat beş olma hali Ben yorgunum anlamaktan Bir duvar, bir tebeşir gibi yazmaktan yazılmaktan. Ve akşam Alanların caddelerin bana biraz fazla geldiği Üstümü […]
Ben mişim -neymiş- su sesiymiş Oymuş -cam kırıkları gibi gövdemi yakan- Yanağında sardunya kokusuyla yazdan Kimmiş o gelen ya giden kimmiş Bir yabancı mı, yoksa […]
Usul usul konuşuyorlar aralarında Denize bakıyorlar bazen – çatalını gezdiriyor biri tabağında – Gölgesi bir kuş ölüsü Karşıda yeni budanmış ağacın – Olsa, başlangıçlar sona […]
Seni günlere böldüm, seni aylara Daha yıllara, yüzyıllara böleceğim Ve her zaman söyleyeceğim ki beni anla Böyle eskitilmiş de olsa bu kalbi Minesi çatlamış bir […]
Yanı başındaki ilçeye gitmek için giyindiği kıyafetleri en parlağından seçen ve geride kalanlara birer pisliklermiş gibi bakarak minibüse binen beyinler minibüs boşluğunda sallanırken tadıyorlar özgürlüklerin […]
Kardeş dedikleri bir ses ile uyandım bu soğuk sabaha. Elleri benimkilerden biraz küçüktü fakat benim ondan çok büyük olduğumu söylediler. İlk kez duymuştum bu kelimeyi […]
Kendini kocaman bir salyangozun kollarında buldu. Uzamış kıskaçları tüm vücudunu sarmıştı. Salyalar yüzüne doğru akıyor, gözlerine doluyor fakat salyangozdan kurtulamıyordu. Gerçi bu durum salyangozun hiçte […]
Heyecanımız ve sabrımız arife gününe kadar zorlanarak; arifenin yoğunluğundan dem vurup bahaneler üreterek, bayramın birinci gününe, bütün mağazaların kapalı olduğundan ikinci gününe, bayramın artık bitiyor […]
Bir taht inşa etmiş kendine Ölüm Uzak batıda yalnız bir şehirde, İyi ve kötü ile en iyi ve en kötünün Sonsuz dinlenmeye çekildiği. Benzemez bizim […]
Yeryüzündeki, en iyi destanın bile, bütün- halinde, son ya da kesin etkisi değersizliktir. Şiirin ilkesinden söz ederken ne konuyu tüm açmak nede derinlere inmek niyetindeyim. […]
“Sen yaratılışın ilk günü yaratılan ilk kadınsın. ” Aşk, karanlıklar içerisinde Uykusuz beklemekten ibarettir Gündüz lakırdıları en az güneş kadar Karartır ve kirletir onu İlerleyen […]
buyruk olunacak bir baş sahibi olamadan asabiyet her atoma sinmiş silinmişlik hissinin tezahürü tedirgin bir tecavüz mağduru kalbi kananan ölü bir böcek gibi emeklemekten ileriye […]
Ben sana yürüyordum Koşar adım Herkes aksi yönde kaçarken Görebilseydim perdenin arasından saçlarını Duracaktı yağmur Durmadı. Toprak koktu yine ellerin Sahi ne renkti yokluğun Nasıl […]
Bir defter vardı hatırlar mısın? Çöplerin arasından çıkardığımda çok mutlu olmuştum. Yazılı sayfalarını yırtıp attığım ve geri kalan sayfalarını seninle doldurduğum o defteri. Yani seninle […]
Ya kalkıp gitmeliydim artık, ya da bir şey istemeli. Soğuk bir akşamdı. İçeriye girdim. Balkonda oturup bir sigara bir çay içip kalkacaktım. Etrafta her elin […]
Müzik hayatına 1-0 önde başlamasını sağlayacak kadar karizmatik bir ismi vardı aslında; Tolstoy romanlarından fırlayıp gelmiş bir kahramanı andırır gibiydi gerçek adı: Angel Jordanov Kapsov. […]
Şimdi tek ihtiyacım olan bir kalem. Bu bir aşk hikâyesi değildir. Bu, bile bile mahvoluşun hikâyesidir. Başlarken bitişi belli olan ender hikâyelerden biri sadece. Ufak […]
Çok bildik bir hikâye vardır: Büyük insanlardan birisi talebeleriyle dolaşırken yol kenarında hiçbir şey yapmadan oturan bir adam görür ve selam vermeden geçip gider. Dönüşlerinde […]