13 Eylül 2024

Pencere, Mustafa Yördan

ile izdiham

gizlemekten yoruldum tut zihnimi dök beni
masallara evrilen sıradan öyküleri 
bir de benden dinleyip öyle karar ver e mi 

soğuk pınarlardan yüksek yaylalardan
kırık pencere gölgesinde yaşmaklı dualardan 
ve karabasan nöbetlerinden arta kalan
hissiz bir isyandan sonra 
öğrendim seni sevmeyi 

her ihtimale karşı yanıma aldıklarımdan
aklıma gelenlerin aklımda kalmalarından 
şark köşesi sarı esrik uykularımdan
ve lavtacı andon efendiden biriktirdiğim sızıyla
dindirdim hüseynî acımı


dünyanın bir yerinden bir avuç yağmurla 
ağlayan annelerin kızıl bakışıyla
arınmaya kirlerinden musalla taşıyla 
ve bir kız çocuğunun örgülü saçıyla 
kuşandım senin zırhını

sigara dumanı nefessiz duvar kirlerinden
sokağa açılmayan pencere önlerinden 
küfürler eşliğinde haber bültenlerinden
ve bir çaydanlık dolusu yalnızlık ezgisinden 
dinledim senin türkünü

sen hiç büyümeyen çocukluğum 
sen varlığım yokluğum 
sen gün be gün artan karanlığıma 
tanrının bahşettiği nurum 

gizlemekten yoruldum tut zihnimi dök beni
masallara evrilen sıradan öyküleri 
bir de benden dinleyip öyle karar ver e mi