Türk edebiyatının en önemli yazarlarından Sabahattin Ali’nin unutulmaz eseri Kürk Mantolu Madonna tiyatroya uyarlandı. Engin Alkan’ın sahneye uyarlayıp yönettiği oyunda Tuba Ünsal, Menderes Samancılar, Alper Saldıran, Sercan Badur, Lila Gürmen, Sacide Taşaner, Kayhan Yıldızoğlu, Emrah Altıntoprak, Özge Özel, Basil Abdunnur ve Oya Kaptanoğlu rol alıyor.
Kürk Mantolu Madonna, yazılmasının üzerinden yetmiş yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen günümüzde de güncelliğini korumaya devam eden bir hikâyeye sahip. Türk Edebiyatı’nın başyapıtlarından biri olan Kürk Mantolu Madonna’yı artık tiyatro oyunu olarak da seyredebileceğiz.
Oyunun Konusu
Anadolu’nun işgali sırasında babası tarafından müttefik Almanya’ya gönderilen Raif Efendi, (Menderes Samancılar, Alper Saldıran) orada gittiği bir resim sergisinde gördüğü bir otoportreden fazlasıyla etkilenir. Bunu izleyen günlerde Raif Efendi, o resmi görebilmek için her gün sergiye gitmeye devam eder. Raif Efendi, bir gün yine bu tabloyu seyrederken yanına bir kadın gelir. Bu kadın, tablonun ressamı Maria Puder’dir. (Tuba Ünsal) Raif Efendi kendisiyle konuşan kadının resimdeki kadın olduğunu anlayamaz. Onun kendisiyle alay eden biri olduğunu düşünür. Daha sonra sergide, tablonun sahibi ile konuştuğunu öğrendiğinde Raif Efendi’nin dünyası bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde değişecektir.
Roman Hakkında
Kürk Mantolu Madonna, roman olarak yayınlanmadan önce 1940 yılında Hakikat gazetesinde “Büyük Hikâye” başlığı altında 48 bölüm halinde yayımlandı. 1943 yılında ise roman olarak Remzi Kitabevi tarafından basıldı. Roman, 1983’ten bu yana Yapı Kredi Yayınları tarafından basılmakta.
Sabahattin Ali, Kürk Mantolu Madonna’yı ikinci kez askere gittiği dönemde kolunda çatlak varken yazmış. Hatta yaşadığı acıyı giderebilmek için kolunu sık sık sıcak suya soktuğu biliniyor.
Ressam Ahmet Güneştekin İmzalı Otoportre
Romanda yer alan tablo için Sabahattin Ali’nin Andrea Del Sarto imzalı “Madonna Delle Arpie” tablosundan ilham aldığı biliniyor. Oyundaki Maria Puder otoportresinde ise Ressam Ahmet Güneştekin imzası bulunmakta. Oyunda, sergiyi gezen Raif Efendi’yle birlikte seyirci de Kürk Mantolu Madonna’nın resmine hayran kalıyor. Bu kısım, Raif Efendi’nin duygularının birebir seyirciye de geçtiği çok güzel bir sahne olmuş.
Oyunun Müzikleri
Schubert’in “Serenade” adlı eserine, Engin Alkan muhteşem şarkı sözleri yazmış. Dinlerken büyülenmemek elde değil. Oyunda, aynı zamanda Sezen Aksu’nun Veda isimli şarkısı da yer alıyor. Bu şarkılar, insanın ruhuna dokunan, içini hüzünle dolduran ve aynı zamanda kalbine umut da aşılayan şarkılar olmuş.
Dekor ve Işık Tasarımı
Oyunun dekor ve ışık tasarımında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’ndaki oyunlardan da tanıdığım ve çok sevdiğim Cem Yılmazer imzasını görüyoruz. Oyunun dekoru, klasik bir sergileme biçimi ve dekor anlayışından ziyade teknolojiden de yararlanılan farklı bir dekor olmuş. Oyunun dekorunda aynı zamanda hayalet perdelerden de yararlanılmış. Oyun sırasında dönemin Berlin, Ankara ve Havran ile ilgili fotoğrafları bu hayalet perdelere yansıtılıyor. Oyunu izlerken bu fotoğrafları da arka planda dekorun bir parçası olarak görmek gerçekten çok heyecan vericiydi. Bu hayalet perdeler zaman zaman kaldırılınca da arkasında Raif Efendi’nin evini ya da iş yerini bazen de Maria Puder’in yaşadığı evi görüyoruz. Yani seyirci, perdeler her inip kalktığında oyunda değişik bir mekâna da geçiş yapmış oluyor.
Oyunu izlemek için salona girdiğimde ilk gördüğüm şey bu perdelerdeki Sabahattin Ali cümleleriydi. Daha oyun başlamadan seyirciyi oyunun içine çeken bir müzikle beraber bu cümlelerin okunması çok ince düşünülmüş, güzel bir ayrıntı olmuş.
Oyuncular
Raif Efendi’nin gençlik halini Alper Saldıran canlandırıyor. Olgunluk haline ise Menderes Samancılar hayat vermiş. Her iki oyuncu da rolünün hakkını tam anlamıyla vermiş. Özellikle Alper Saldıran, oyundaki performansıyla beni derinden etkiledi. Alper Saldıran’ı daha önce tiyatroda izlememiştim ama izledikten sonra bu rol için biçilmiş kaftan olduğu benim nazarımda kesinleşti.
Menderes Samancılar, daha önce sadece bir tiyatro oyununda oynamış. O oyun da 15 yıl önce oynadığı Selvi Boylum Al Yazmalım oyunuymuş. Fakat benim sahnede gördüğüm Menderes Samancılar, rolünün hakkını veren, çok iyi bir tiyatro oyuncusuydu. Umarım bundan sonra Menderes Samancılar’ı, tiyatroda başka oyunlarda da seyretme şansına sahip olurum.
Kayhan Yıldızoğlu ise doktor rolünde oldukça karizmatik ve etkileyiciydi. Bence oyuna ayrı bir neşe ve güzellik kattı.
Oyunda, özellikle televizyon dizilerinden simaen tanıdığım Sacide Taşaner’ i çok sevdim. O çıkınca ayrı bir mutlu olduğumu söylemek isterim. Tuba Ünsal’ı ise Maria Puder rolüyle görüyoruz. Tuba Ünsal’ın özellikle keman çalıp şarkı söylediği kısım oyunda iz bırakan büyüleyici bir sahne olmuş. Maria Puder rolünü canlandıran Tuba Ünsal, aynı zamanda Nisan Ceren Göknel ile birlikte oyunun yapımcılığını da üstlenmiş.
Kürk Mantolu Madonna’yı Zorlu PSM’de izleyebilirsiniz. Ayrıca yanlış bilmiyorsam oyun, önümüzdeki aylarda Anadolu Yakası’nda da seyirciyle buluşacak. Ocak ayında ise Paris, Londra ve Berlin’i de kapsayacak Avrupa turnesine çıkacak. Size tavsiyem oyuna bilet alırken biraz acele etmeniz. Çünkü oyunun biletleri satışa sunulur sunulmaz tükeniyor.
Hepinize iyi seyirler dilerim.
Son olarak oyunun yönetmeni güzel kalpli insan Engin Alkan’a ve oyundaki bütün oyunculara, bu güzel oyun için çok teşekkür ederim. Emeğinize, yüreğinize sağlık. Alkışınız bol olsun.
Oyunun biletlerini almak için: http://www.biletix.com/etkinlik-grup/132267260/ISTANBUL/tr
Yazan: Sabahattin Ali
Uyarlayan ve Yöneten: Engin Alkan
Yapımcı: Tuba Ünsal, Nisan Ceren Göknel
Dekor ve Işık Tasarım: Cem Yılmazer
“Veda” şarkı, Söz ve Müzik: Sezen Aksu
Dramaturg: Sinem Özlek
Maria Puder Otoportre: Ahmet Güneştekin
Maria Puder’in Şarkısı, Söz: Engin Alkan, Müzik: Schubert “Serenade”
Derya Saadet Yazgıç
İZDİHAM