Şefika Furtana, 21
Karşılarına oturmuş öylece onları izliyordum. Sonunu belirleyecek olanın varlığını hiçe sayışları beni fazlasıyla güldürdü. Onları rahatsız etmeden şöylece bir baktım, gözlerimi kısarak kaç kişi olduklarını saydım. 21. Tam 21 taneydiler. Hepsi birbirinin kopyası gibi görünse de biri dikkatimi çekti. Farklıydı. Diğerlerinin aksine kapılarını kapatmıştı tüm aydınlığa. Kabuğuna kısmış, o kısacık aralıktan şöyle bir göz attı etrafa. Önce gözlerimiz kesişti sonra kafamdaki tüm düşünceler onun kelimelerinin elinden tutup karşıya geçti. Neler olacağını anlamışcasına daha bir sıkı sarıldı kabuğuna. İşte tam o anda onun elini tutan tüm düşüncelerim kendi yalnızlığını seçip yitirdi tüm kelimeleri. Düşüncelerimden arda kalan sorularla bıraktı beni. ‘Neden yalnızlığı seçmişti?’ diye sordum önce kendime. Gözlerimi daha da kıstım, sevgi terazime yalnızlığı koyup kolaylığını ölçtüm. Küçümseyen bakışlarım altındaki kapalı kapısını seyrettim.
Ona istediğini verip vermemek konusunda kararsız kaldım.
Onun için yazılmış olan sonu merak ettim.
Sonra kalemi kendi ellerimde hissettim.
Ama kibirlendim.
Ama irkildim.
Bir şeyin sonunu belirleyecek gücün ağırlığını hissettim.
Kızgınlığımı asan vicdanımla onu bu hayatta tek başına bırakıp gitme cesaretini gösteremedim.
Ben de ilk önce onu yedim. Ardından diğer 20 antep fıstığının korku dolu gözlerle sonunu bekleyişlerini seyrettim.
Şefika Furtana
İZDİHAM
güzel bir yazı, yüreğine sağlık..