Hiç rahatsız olmayın. Azıcık soba edebiyatı yapıp gidicem. Şu son zamanlarda her yerde karşıma çıkar oldu; soba şiirleri, soba sözleri, soba edebiyatı. Ama söylenen her sözü, yazılan her şiiri hak eder soba. Eskiden hemen hemen her evde olsa da hayatı hızlı yaşamaya başlamamızdan bu yana pabucu dama atıldı sobanın. Yok kova hazırlaması, poflaması, kestaneleri odaya saçması derken yakışmadı milenyum çağına. Napalım biz de atıverdik kapı dışarı. Sonra da dayanamadık bu hıza, başladık yakınmaya. Bir nostalji objesi oldu çıktı soba.
Yalnız sizi kıskandıracak bir şey söyleyeyim, ben hala odunların usul usul yanışı, güğenin içindeki suyun tıslamasıyla uyuyorum. Bir de tavana yansıyan o bütünüyle anlamsız, tek tek bakıldığında birer hayal saklayan yansımalarla.
En azından sobayla büyüdük. Gerçekten büyük öneme sahip bence. Diğer odaların soğuk olması nedeniyle anne babaya atar yapıp gidemedik odamıza. Üzerine koyulan mandalina kabuklarıyla doğal oda parfümünü bulduk. Üzerinde demlenen çayla tasarrufu… Kestaneleri el yakmadan almaya çalışırken hokkabazlığı… Doğal yollarla saç kurutmayı… Üzerine tükürerek derece ölçmeyi… Ve en trajikomiği soğuktan tuvalete gitmek için bile kara kara düşünmeyi… Her şey için teşekkürler Soba. Sana da bir kılıf bulup milenyum çağına sokacağız, korkma.
Şefika Furtana
İZDİHAM