herkes bir sebepten ölür,
sorun değil bu
asıl sorun yalnızlığından
kaçmaları bazılarının
herkes birinin kalbindeki bir yeri açar
dokunduğu zamana kadar bilinmeyen
bir narı parçalayıp da her tanesine
bir nar olduğunu anlatmak da neyin nesi
ya da gittiğiniz her denizden aldığınız
bir bardak su,
deniz olduğunu bilir mi tek başına?
unutulması gereken ne çok yükle yaşıyoruz, hatırlasanıza
ben yıllarca muhabbet kuşlarını
kafeste görmeye dayanamadım hiç
ve hep salınmalarını öğütledim
dinleyenler de oldu üstelik
sonradan öğrendim ki özgürlük
yaramazmış herkese
bir şeyi ait olduğundan farklı bir yerde
serbest bırakmak
davetiyeymiş ölüme
ne çok kuşun ahını aldım bay antuan
ne çok kedinin duasını
“kim ayırabilir ki,” diye devam etti “aşkı ayrılıktan”
(…)
kendinizi hiç yalnız hissettiniz mi bay antuan
yapayalnız ama, selam verecek kimseyi geçin
onun olma hayalinden bile yoksun
ve bir salı öğlesi pazardan aldığınız domateslerle
konuştuğunuz oldu mu hiç onları doğramadan?
gözlerinizi bir köre sattığınız için
pişman mısınız bay antuan
olacak her şeye mani olduğunuzdan
yenildiğimiz bütün oyunlarda
hep aynı hile: bir şeyi zamana
bırakmanın yanılgısı
konuşan herkese baktık uzun uzun
ve anlayamadık hayatı
hani kendi içinde çıktığı yolculuktan
bazen eli boş döner ya insan
her şey bir şeye benzer sonradan
Selahattin Yolgiden
İZDİHAM