En geç hangi eve varır uzağını tutamayan
Hangi elin artakaldığı hangisinin dağıttığı
Memleket işi bir koyulukta
Mor bakışlar yürütürler boynuna
Adamı az bakılmış bir suça kaldırlar
Onların hayreti benimkinden lekeli
Ama silerler, büyük silgileri gökyüzünden
Kalbi keskin bir akıl dişi kemirir
Tırmanarak erkekliğin damağına
Kadını çok silinmiş bir rafa…
Bir üzgün kıpırtının aksanı durur öylece
İçi nara kesmiş gül bıçağı, kendinin tanesi
Huyuna yetecek kadar git biriktirmiştir
Aklımı alsınlar. Israrım orada
Bunu söylemeyi kaldırıyor boyuna
Yaşamayışın baktıkları
Evlere gizli büyütülmüş kızlar dualara dursunlar
Damarlarında gül kalabalığı
Tahmin çukuru hepsinin uykusunda
Onların yası benimkinden fırfırlı
Dururlar yine de
Umulmadık yerlerinden
Acılar yavrularlar.
Serap Erdoğan
İzdiham