Kahramanmaraş’ta yayın hayatını sürdüren iki aylık şiir ve edebiyat dergisi Sin Edebiyat’ın yeni sayısı yayımlandı. Sin Edebiyat bu sayısında Jean Baudrillard’ın Simülasyon kuramını konu alırken; Veysel Karani TUR, Simülasyon Üzerine Konuşmanın Yanlışlığı; Yaşar ERCAN, Jean Baudrillard’ın Sonsuz Gerçeği: Simülasyon; Murat KAÇER, Hz. Âdem, Truman Burbank ve Simülakrlar ve Simülasyon; Cemre ÖZCAN, Jean Baudrillard ve Simülasyon Teorisi; Emre BİRHAN, Matrix: Bir Devrimin Habercisi başlıklı yazılarıyla; Mavi Tuğba ATEŞ, Zeiozis; Hasan Onur ALTINBAŞ, Kuaför; Yasin BABAOĞLU, Mavi Gecenin Sonu; Merve YILDIZ, Cavidan Köşe başlıklı öyküleriyle yer aldılar. Ayrıca Evelyn SCOTT (çev. Hatice SOLAK) ve Edwin MORGAN’dan (çev. Muharrem YENİ) birer çeviri şiir dergide yer aldı. Derginin bu sayısında şu isimler kendine yer buldu:
Yazı: Yaşar ERCAN, Emre BİRHAN.
Şiir: Nurdan BAYRAKDAR, Evelyn SCOTT, Edwin MORGAN, Veysel Karani TUR, Doğanay DAĞLAR, Saniye KISAKÜREK, Zahide Y. KOÇYİĞİT, Neriman YETEK, Servan ERDİNÇ, Tan DOĞAN, Bekirhan AŞATIR.
Öykü: Mavi Tuğba ATEŞ, Hasan Onur ALTINBAŞ, Yasin BABAOĞLU, Merve YILDIZ.
Deneme: Murat KAÇER, Cemre ÖZCAN, Veysel Karani TUR.
Grafik-Tasarım: İbrahim ERCAN.
Kapak Çizim: Betül ÖZPINAR
Sunuş Yazısından
“İnsanın gerçek algısı aklıdır.”
Türk Dil Kurumu’na göre gerçek; bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, yapay olmayan şeydir. Bu doğrultuda gerçeğin neliği, niceliği, niteliği ve göreceliği büyük önem arz eder ki bu da bireyin gerçeklik algısıyla doğrudan temas halindedir. Gerçek, kişiden kişiye değişmese de gerçeğe giden yollar değişebilir; zira aynı düzlemde farklı görüşlerin aynı sonuçlara ulaştığını hepimiz test etmişizdir. Gel gelelim asıl meseleye, gerçeğin belli düzeyde bir ikna edilmişlikle yeniden inşasına ya da simüle edilmesine…
Simülasyon; Fransızca’dan dilimize geçen ve benzetim manasına gelen bir kelime. Bu kelimeyi özel kılansa gerçek hayatta test edilemeyen gerçek olayların yeniden inşa edilmesinde ya da tatbik edilmesinde kullanılmasıdır. Simülasyon, gerçeğin yerine yeni gerçek üretme ya da gerçeğin taklidi değil yapay/sanal gerçeklik ile duyu ve duyguların harekete geçirilmesidir diyebiliriz. Son dönemde moda olan sanal gerçeklik gözlükleri, 5D sinema filmleri vb. şeyler simülasyonu desteklese de mekanik ya da teknolojik herhangi bir şeye ihtiyaç duymadan da bir durumu simüle edebiliriz. Kaldı ki hemen her gün biz de bu tür yapay gerçeklikler üretiyor ve tüketiyoruz. Yaşadığımız dünyaya, içinde bulunduğumuz çevreye baktığımızda bizim dışımızda gelişen fakat bizi de ilgilendiren herhangi bir olayda “ben olsaydım şöyle yapardım” dediğimiz ne varsa, o an kendi simülasyonumuzu kurmuşuz demektir.
Sayımızı okurken simüle ettiğiniz anlar zihninizden akadursun hissettiklerinizin de yine kendi zihninizin gerçeği olduğunu unutmayın.
İZDİHAM