Sin Edebiyat’ın 31. sayısı (Ocak-Şubat 2022) öykü temasıyla yayımlandı. Sin Edebiyat’ın bu sayısında günümüz öyküsü odağa alındı. Öykü etrafında toplanan yazıların altında birbirinden değerli isimlerin imzaları bulunuyor.
Özcan Karabulut (Artık İyi Olmak İstiyoruz), Semih Gümüş (Hikâyemiz Eskidir), Fulya Kılınçarslan (Kimlik Krizinin Karşı Kıyısı: Histerik Gerçekçilik ve Küresel Edebiyat), Aydın Şimşek (Yazı Nerede?), Y. Bekir Yurdakul (Öykücülerimizden Anılar: Öykümüz Yaşıttır Cumhuriyet’le), Kâmil Erdem (Öykü Üstüne Gelişigüzel Notlar), Semiramis Yağcıoğlu (Yusuf Atılgan’ın Öykülerinde Yabancılaşmanın Boğuntusu: Cehennem Başkaları), Ömer Erdem (Şiirler Öykü Arasında Bir Sarmaşık), Sibel Yılmaz (Yılanlı Öyküler: Yılanın Öyküde Bir Metafor Olarak Kullanımı), Altay Öktem (Şiirde Etkilenme, Taklit ve Revizyon Üstüne) yazılarıyla bu sayıda yer aldılar.
Dergide Behçet Çelik (Söy. Demet Aksu) ve Gaye Boralıoğlu (Söy. Batıgün Sarıkaya) söyleşileri yer alıyor. Ayrıca günümüz Türk edebiyatının öykü yazarlarıyla “Yazınsal Bir Basamak: İlk Kitap” ve “Sizin Öykünüz Nedir?” başlıkları altında soruşturma dosyaları oluşturuldu. İthaki Yayınları ve Sel Yayıncılık’ın editörleri Burak Albayrak ve Zarife Biliz’e öykü kitabı editörlüğü hakkında sorular soruldu.
Dergide yer alan isimler şöyle:
Soruşturmalar
“Yazınsal Bir Basamak: İlk Kitap”: Batuhan Aşıktoprak (Varlık), Öznur Yalgın (Everest), Mizgîn Bulut (İthaki), Çağatay Yılmaz (Notos), Ayşe Özlem İnci (İletişim) ve Halil Yörükoğlu (Sel). (Sorular: Yaşar Ercan)
“Sizin Öykünüz Nedir?”: Tuba Kumaş (İthaki), Handan Acar Yıldız (Ketebe), Özgür Çırak (Notabene), Gülhan Tuba Çelik (Epona), Zeynep Kahraman Füzün (Sia). (Sorular: Yaşar Ercan)
Öykü: Murat Gülsoy, Gönül Ocak, Büşra Küçük, Mavi Tuğba Ateş, Uğraş Abanoz.
Çeviri Öykü: Pajand Soleymani (çev. Turgut Say), Deborah-Anne Tunney (çev. Hatice Solak).
Küçürek Öykü: Çiyil Kurtuluş, Polat Özlüoğlu, Kadir Işık, Semrin Şahin.
Öykülerden Paragraf Seçkisi: Tante Rosa, Sevgi Soysal (Arzu Uçar) / Ağaçların Dili / Erkeklere Her Şey Anlatılmaz (Buket Arbatlı) / Aynı Sessizlik, Aynı Bağrışma, Alois Hotschnig (Gamze Arslan) / Midland Otelinde Çay, David Constantine (Meral Saklıyan) / Dönüşüm, Franz Kafka (Müge Koçak) / Bir Ada, David Constantine (Nazlı Kırcı Kurtar) / Çocuklar Kalıyor, Alice Munro (Özcan Yılmaz) / Korku, Lydia Davis (Şehnaz Erkan).
Sunuş Yazısı:
“— Kafa dediğin eskir, ihtiyarlar, ölür bile insan ölmeden, dedi.
Sonra kalbini gösterdi:
— Eskimeyen, eksilmeyen şey buradadır.”
Alemdağ’da Var Bir Yılan, Sait Faik Abasıyanık
Yeni yılın ilk sayısından herkese merhaba!
Bu sayımızı, edebiyat ağacının büyük dallarından olan öykü üzerine; deneme, inceleme, söyleşi ve soruşturma dosyalarıyla; günümüzde öyküye emek veren, öykü yazan, öykü okuyan ve edebî üretimde öyküye katkıda bulunan değerli isimlerle oluşturduk. Dosyada öykünün çeşitli örneklerine yer verdik. Kurmacanın diğer dillerde öyküyü nasıl inşa ettiği hususunda fikrimiz olması adına çeviri öyküler ekledik. Günümüz öykü yazarlarına yazma alışkanlıklarını ve öykülerini sorduk. Çağdaş öykücülerin hafızalarında iz bırakan öykü ve öykücüleri derledik.
Dede Korkut’un anlattığı hikâyelerden Sait Faik’in yazdığı öykülere ve onların büyütüp geliştirdiği bu seçkin türün günümüz temsilcilerine varıncaya dek öykü birikimimize dönüp baktığımızda gerek kurmacadan gerek doğrudan gerçeğin içinden bize seslenen karakterlerin izinde kendi yaşantımızı görebilir, onlarla bağ kurabilir, olay ve mekâna dahil olarak kendimizden de öyküler çıkarabiliriz. Yaşantının içinden düşler âlemine, öykünün doğasına yapılacak bu yolculuk hem ruha hem de bedene iyi gelecektir, diye umuyoruz. Bize göre öykünün uçsuz bucaksız dünyasının sunduğu en değerli armağan da budur; alabildiğine düşünsel, yaratıcı ve özgür bir yolculuk. Bu yolculukta önemli olan andır. Anlar toplamı ve yolda karşılaştıklarımızdır, yaşadıklarımızdır. Sayımızı okuğunuzda, sizlerin de benzer duygularla bu yolu aşındıranlardan olmanızı dileriz.
Soruşturma dosyamızda da sorduğumuz soruya öykünerek siz değerli okurlara sormak isteriz:
“Sizin yaşam öykünüz nedir?”
İZDİHAM