Bu yıl 5. kez düzenlediğimiz SKL İftarı yine aynı yerinde duvarların dibinde yapıldı. İlkinde beş kişi vardı iftarımızın şimdi çok kişi geldi. Kimler yoktu ki? Ömer Lekesiz’den Cemal Şakar’a, Atakan Yavuzdan, Cem Mehmet Eren’den Kemal Yücel’e, Yavuz Türk ve eşi Arzu Hanımdan tutun Enes Malikoğlu ve eşine, Aykut Ertuğrul’dan tutun Ufuk Akbal ve eşi Arzu Hanıma, Ahmet Suat Alkaya’dan Cihat Duman’dan tutun Ah Sancar Dalman’a, Sevinç Özarslan’dan, Zeynep Karaca’da tutun Zeynep Şam’a kadar hem ünlü hem ünsüz, hem bizi seven hem bize kırgın birçok arkadaşımız iftarımıza geldi. İşte o iftardan notlar.
1. İftar hazırlıkları için Tarık Taş ile Beyazıt Bestami kendilerini yerden yere atanlardı. Zaten ikisi de çok güzel dostlardır. Fakat sanki Beyazıt Bestami daha yakışıklı olması dikkatlerden kaçmadı. Beyazıt Bestami’nin mail adresi: bkeceli@gmail.com
2. Mücevharatta bir dünya markası oluşturan Murat Çetin tek başına ve yorgun, bir animeden diğerine koşan Berkan Ürgen ise yine sırt çantasıyla gelmişti. Sırtında yine Gaziosmanpaşa fakirliği ve animelerinden notlar herkese gülüm gülüm gülümsüyordu.
3. Abdullah Seydi Özçal ile Enes Aras yine şaşkın, yine koşturan, yine sabahlara kadar çırpınan arkadaşlarımızdı. Akif Hobo da son anda çırpınmaya katıldı. Kaan Burak Şen ise masaya en son gelerek sinema, fotoğraf, öykü konularında kısa bir konuşma yaparak iftarını açtı. Recep Kayalı.
4. Ankara’dan, Samsun’dan, Kayseri’den misafirlerimiz de vardı. Onları soframızda görmek bizim için gayet güzeldi. İsimlerini bilmediğimiz bu arkadaşlara çok teşekkür ederiz. Onlarla masamız daha da güzelleşti.
5. Halil Öztürkci içimizde en zengin olduğu için en son geldi ve şöyle dedi: Hakan yok mu? Hakan yoktu çünkü çıkar peşindeydi.
6. Ömer Lekesiz geldiğinde ezan okunuyordu. Geldi, masaya oturdu, iftarını açtı ve şöyle dedi: Cemal Şakar’a kırgınım. Ve biz iftar boyunca onları barıştırmak için var gücümüzle çalıştık. Sonra eski dostlukları galebe çalınca bu kez bizimle az konuştular. Cem Mehmet Eren’in aldığı karpuzu ise kaybettik. Sahi o karpuzu yemedik, ne oldu?
7. Ufuk Akbal’ın 22 kilo vermesi dikkatlerden kaçmadı. Bir insan o kadar kilo veriyorsa bilin ki eşinden azar işitmiştir ya da tezler çok yoruyor demektir. Ya Yavuz Türk. Giderken bıraktığı 10 TL, Arzu Türk”ten iftar sırasında yediği sessiz fırçalar? Birisi Arzu Hanıma şunu demeli: Yavuz Türk şair, ona bu kadar kızma. Ayrılırken eski arkadaşlarımızdan elektrikçi Murat Güven ile kolkola Marmaray’a yürürkenki halleri ise kadim bir dostluğun belirtileriydi. Biz inanıyoruz ki Yavuz Türk ile Murat Güven ilelebet dostluklarını devam ettireceklerdir.
8. Sancar Dalman iftara nereden geldiği meselesi bizi kahrediyor. 170 yıldır Marmara Hukuk Fakültesi’nde öğrenci olan Bay Dalman, Cihat Duman, Rıdvan Gecü, Enes Malikoğlu ile yine ciddi, yine sessiz, yine resmi, yine sevimli konuşmalar yaptılar. Cihat Duman’ın eski bir dostu olan şair ve yazar Hasan Ali Paypal hakkındaki mülahazaları ise kişi ve kurumları kriz geçirtti.
9. Aykut Ertuğrul. Vedalaşırken “masraflara ortak olayım” deyip ilk “olur mu öyle şey” cevabında “tamam siz bilirsiniz” demesi ise gecenin flaş anlarından biriydi. Biz Aykut Ertuğrul’u böyle tahmin ederdik ama böyle bilmezdik. Şimdi ödeyemez artık payına düşen 20 TL’lik kısmı. Asla ödeyemez.
10. Yağız Gönüler de eşiyle iftara gelenlerdendi. Gelirken eşinin yaptığı börekleri satmaya çalışması gözlerden ve gönüllerden kaçmadı. Bir ara şöyle bağırıyordu. Çatal 3 TL, gevrek simit 4 TL.
11. Feyza Özcan ile Zeynep Karacasızlık çok iyi dost oldular iftarda. Zeynep Şam’ın soyadına kafayı takan ikili en sonunda Zeynep Şam’ın soyadımı Kars yapacağım demesiyle sustular. Kızlar her zaman çok konuşur. Zeynep Kars.
12. Sevinç Özarslan iftara geldikten sonra ertesi gün Artvin’e gideceğini dile getirerek erken kalktı. Arkasından hep birlikte şöyle bağırdık. Ailene selam söyle, Artvin’e kırılmadan gel. Sevinç Özarslan kim mi? En iyi kültür sanat sayfası editörlerinden. Hem alaylı, hem tedrisatlı.
13. İftarlarımız 5 yıldır devam ediyor. Masalar büyüdükçe bizi kederlendiren şeyi ise kimse yine bilmeyecek.
14. Halit Ayarcı şair midir, yoksa romancı mı? Bunu da Bakanlıklar / Ankara çözsün.
SKL HAREKETİ
Ya Bizim Efkarımız Ne Olacak?