merdivenlerden iniyorsun
geride bıraktıkların detone
basamak basamak düşüyor irtifan
hava kararıyor
ve bir avuç toprak döküyorsun
seni terk edecekleri çukura
takım elbiseli yalanlar bırakıyorsun geride
hepsi çok yavan
ciklet çiğniyorlar
ve görmüyorlar seni
bir avuç toprak olarak düşüyorsun
senin için kazılan çukura
parmaklıkların arkasında
kasvetli binaların ötesinde bir yerde
göz alabildiğine mezarlık
cenaze aracının önünden yürüyorsun
kimseye yük olmadan
sana getirilen çiçeğin solmasını
kimse görmüyor
sen bile bırakıyorsun kendini
yitik bir polaroid kalıyor
bir zamanlar dirseklerini yasladığın masada
kimse görmüyor
bir avuç topraksın şimdi
mahşeri bekleyen
kimse bilmiyor
merdivenlerden inen halin bile
bilmiyor toprağa karışmanın anlamını
güneş gözlüklü yalanlar bırakıyorsun geride
hepsi çok yavan biliyorsun
ve sen bile bilmiyorsun
mahşerin anlamını
Suavi Kemal Yazgıç
İZDİHAM