Yeni fesleğenler ektim ciğerlerime
Bana dokunanların ellerine sinmek istedim
Günebakanlar kusuyorum.
Söyleseydin duyardım
Üç kez gidenin bir daha dönmeyeceğini
Denizin üzerinde yürüyen evliya olmaman canımı acıtıyor.
Bildim kabul ettim
Kaburgamı kaburgana kattım
Gidilen yerler olmalıydı
İçimize çektiğimiz karadut kokuları
Lirik sözler şimdi bunlar
Ağaç kavuklarına kusan baykuşlar
Bana bakanların gözlerinde uyuyakalıyorum
Yanından geçip gittiğim bir ses gibi
Rabb’im dedim
Bu iz izah edilmeden nasıl silinir
Belki sen günün birinde
Annenin saçlarını öreceksin
Saçlarından tutunmayı öğreneceksin
Baktığında buraya
Şakaklarından şakaklarıma sinen bu is
Hatırladım, bildim
Bunu çok sevdim.
Bilirsin
Vaatler yüzünü eskitir ancak
Ve iyi yazarlar seni hep üzer.
Sueda Çelikkaya
İZDİHAM