anam günahlarımı kestiğim hayvanların
can verme süresiyle ölçerdi
çabucak ölürsek ne âlâ
ama uzarsa ölüm, can veremezsek
alınmazsa borçlu sayılırdık yeni bir güne
ölüm ki bizi almakta diretiyor
istemiyordu bir can almak daha
günaha karşı direnip günaha dönüşüyordum oysa
gözyaşlarımı dizdim karşıma
bir yığın
düşman oldular bana
bana yani ben o yaşta bulutları kovalar
ağaçlara tırmanır çamura can verirdim
şimdi yaratıklarım arasında bir şey buldum
gecenin ardında buldum
kendi leşimi
daha o yaşta
şeyleri bilmem demiştim
çünkü şeyleri bilmek ikliminden taşalı ben
olmuştu hayli zaman
uzaklaştıkça yaklaştım
yaklaştıkça uzaklaştım kendimden
dağlardan geçtim şehre varmak için
ahali
toplanmış
uyanık
herkes
bana kırgın, görüyorum o yorgun satırlar
satırlar ahalinin elinde, bana doğrulmuş
şairmiş, vurun dedi satırı boynuna kalabalıktan biri
boynuma düştü satır,
aklıma
beynime
beynimi torna tezgâhlarında hızar gibi doğradı satır
aldım elime ben de
satırı vurdum dizelere, beynimden fışkırdı kan
kalbim kan pompaladı
hiç yapamadığı bir şeydi bu
şair-miş
dediler
kanadı…
İZDİHAM