Zeynep Arkan, Orada Merhamet Varmış
Uçmaklara uçanlara uçuşa
Bu çok fazla
İlk sendin elini tutunca ayakları yerden kesilen
Hep aynı kalmanın laneti üzerinden gitti
İlk uçuşundu ya da kaçıncı acemiliğin
Yüzünü aydınlatan güneşe sırtını dönerek döne döne
Yine yüzün sonra sırtın ve yine
Yükseliyordun uzaklaşıyordun gidene benzemiyordun
İstiyordum, devam etmeye devam etmek
Sağlam ipler, metal zincirler, bol güneş
Yolun tozu kalkıyor, tepelerde üç çeşit kuş
Havalanıyorlar bütün, büyük, büyülü
Orada merhamet varmış, uçuşunu izleyen
Kadim dinlerde ölümden sonra uçar, kayıp bir dil gibi ruh
Rüzgâra kapılıp gitmenin gök katında bir anıtı
Çırpınışın tutsağı, hologram gösterisi
Bir rüyada her şeyin sonunu özetleyen
Zamanın karşısına alıp bir rüyayı koy
Çirkinse de koy yitmişse de bir unutuşla
Kanlı kavgasında dünyanın, kalbinin yedeğini al
Kabuğunu kırmasın diye her dokunan eliyle
Uzakları koy, çok uzakları, sabah uyanmayı kolaylaştıran
Kış bastırınca odaya kapatan hafta sonlarını koy
İçinden kolay çıkılmayan bir rüya olsun geriye doğru say
Uçak radarlarına takılan kuşları topla sürüsüyle boy
Bir uyurgezerin hazırlığı gibi toy
Çünkü düştün uçmakla kurtulacağın o yerde
Çünkü düştün
Bir intihar süsü gibi güneşe karşı asılmış temiz çamaşırlar
Çünkü düştün
Çin porseleni gibi sözlerin hiç akılda kalmadı
Çünkü düştün
Yağmurla biten bir piknikten kalmış gibi çürüdün
Pencereni kapat, sonsuz kızaran günbatımında
Harfleri çözeceğiz, biten rüyalarda yaşayan.
Zeynep Arkan, * Sompla Ka Dergisi
İZDİHAM